Quotes

See All
O asıl sabahları seviyordu, oturdukları odanın üstünde yatıyorlardı. Evvela güneş, o cehennem güneşi,o siyah dumanlı, insanın belini büken güneş değil, kız gibi saf ve taze bir güneş gelip odaları aydınlatıyor "uyanınız!" diyordu; sabaha kadar deniz insana mahrem ve şen bir ninni söylüyor, bazen kızarak gürlüyor, köpürüyor, fakat çok kere böyle sakin, bir kuzu gibi bezgin ve uslu... Suad her gün bu güneşle beraber uyaniyor,sıçrayıp camları açıyordu; o zaman içeri sabah, hayat,neş’e, hele gençlik bütün bunlar, her şey, sade bu güneşle, sade denizin sesleriyle, odalarına, kalplerine hücum ediyordu; insanı gelip böyle koklayarak ısıtan, denizin körpeliği ile serin bir sıcaklık veren güneşle yıkanıyorlardı... İşte Süreyya buna doyamıyordu.
Deniz yok mu deniz ? En sıcak havalarda bile insana can verir!
Sayfa 9
Reklam
İnsan eminim zannettiği şeylerde o kadar çok yanılır ki..
…Niçin onun ne kabahati vardı? Bütün bu felaket kendini çok sevdiği, her şeyi aşkına feda ettiği için miydi? ‘’Ah kadınlar, kadınlar, siz sade aşkınıza, sade fedakarlık ülviyetinize müştak ve mağlup olup mesut yanarken, erkeklerin kalbinde ne çirkin, ne hain, ne bigane hisler olduğunu bilseniz…’’ diyordu.
Sayfa 228Kitabı okudu
Dünyada musiki gibi bir şey yoktur!
Sayfa 64 - Morpa Kültür Yayınları
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.