Eylül 12'den Vurdu

Emine Özgenç
8.4/10
11 Kişi
28
Okunma
9
Beğeni
1.413
Görüntülenme
Bu yıkıcı bu dehşet verici bu tükenmez vahşi enerjinin muhatabı olmanın korkusu daha sayıma çıkarken otururdu yüreklere. Bu yüzden ?sayım deyince solardı benizler. Uçardı renkler. Geride bir soluk sarı kalırdı. Umut ve hayaldir hücrenin duvarlarına karşı durabilen. Umut ve hayaldir, hücre mahkûmuna insan olduğunu ve dayanması gerektiğini geveze bir kuş gibi hiç durmadan fısıldayan. Umut ve hayaldir 12 Eylülün tutuklayamadığı, zapt edemediği, deviremeyip, baş edemediği nadir kavramlardan biri... Hücre bedenlerin zapt edilirken, ruhun alabildiğince uçtuğu yerdir. Bedenlere hücreden çıkış mı? Kim bilir? Bir çıkış varsa da ne zaman? Kim bilebilir? Ah! Cemre ah! Ne yaptın sen? Ne yaptın da mart ayının sonunu gösterirken takvimler sen gelmedin, ısıtamadın Mamak'ı. Bizi düşünmedin diyelim, ya kucağımdaki yavruyu da mı düşünmedin? ... Yoruldum be Cemre! Tam iki saat oldu nizamiyeden otobüslerle getirilişimiz. Yoruldum be! Beş dakika görüşmek için bu çile. Artık yavrumu kucağımda taşımaya yetmiyor gücüm be, yetmiyor işte. Şuraya uzansam sırt üstü. Yavrumu yatırsam, göğsüme... Ağrıyan belim dinlense, şu buzun üstünde. Uyusam derince. Yavrum da uyusa... Ağlamaktan kısılan sesi dinlense... Kollarımı salsam iki yanıma... Hatta ölsem be... Ölsem be..
Yazar:
Emine Özgenç
Emine Özgenç
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 4 dk.Sayfa Sayısı: 320Basım Tarihi: Ocak 2016İlk Yayın Tarihi: Mayıs 2012Yayınevi: Akçağ Basım Yayım Pazarlama
ISBN: 9786053422655Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çoğu kez kitaplara yorum yaparken zorlanmıyorum. Ama bazen öyle hayatlara şahit olursunuz ki ne bunu anlatacak cümleler kurabilir ne uygun kelimeler bulabilirsiniz. İçinden bölüm sizin yaşadıklarınızı birebir anlatıyorsa ve siz o günü sanki yıllar geçmemiş gibi bütün hücrelerinizde hissediyor ve yaşıyorsanız gözyaşlarınızı engellemek o ana ihanet olur. işte bende o bölümü gözyaşlarımın izin verdiği ölçüde okurken o anı tekrar yaşadım. Herkes bilir ki baba kucağı ana kucağı kadar kutsaldır babalar kızlar için dağdır yıkılmayan her daim güç aldıkları bir dut ağacı gibidir. Evlatlar ne anasına ne de babasına hasret çekerek büyümemeli ve hiç bir anne ve baba evlatlarının kokusundan uzak kalmamalıdır. Bu kitap ne sağcıdır ne solcu bu kitap yaşanmış hayatların hikayesidir. Bu kitap gençliğini yitiren okumuşun cahilin köylünün öğretmenin birilerinin oyununa gelişini anlatır. Ne gençler heba edilmiş ne analar babalar kahrolmuş ne acılar çekilmiştir. Sevgili hocama göndermiş olduğu yaşanmışlıkları anlatırcasına sayfaları sararıp olmuş bu kitabın benim değeri anlatılamayacak kadar önemlidir kendisine çok büyük teşekkürlerimi sunarım kütüphanemin en değerli kitabı olacağını bilmesini isterim .
Eylül 12'den Vurdu
Eylül 12'den VurduEmine Özgenç · Akçağ Basım Yayım Pazarlama · 201628 okunma
Reklam
446 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Eylül, 12'den vurdu birçok değerimizi. Kimi yeşil çınar yaprağı kimi buğday başağıydı. Devasa tırpanlarla daha gövken biçildi niceleri. Vuruldukları yere sızan kanın gölgesinde yetişecek papatyaları ve onların anlatacaklarını hesaba katamadı Eylül'ün müteahhidi! "... Onlar, baharı tanımayan baharlardı. Bir kaçı ulaşabildi taşların arasından sızan gün ışığına. Ne hazin öyküler çürüdü taş duvarların, taş blokların arasında. İşte o, gün ışığını göremeyenlerin hazin hayatlarını paylaşan bir papatyaydık biz de... Kısacık ömürleri hiç edilen papatyaların anısına anlatmam lazımdı bu öykülerden payımıza düşeni..." "...Onlar, dalından daha yeşilken kopartılan hatta can evine nişan alınan yeşil çınar yapraklarının kanayan gölgelerinde yeşermeye çabaladılar, umudu yitirmeden. Onların ne kavgaları, ne yaşam savaşları ne de var oluşları, bazı "büyük(!) adamlarca" umursanmadı ama onlar, hayatı umursadı ve hayata dair her şeyi..."
Eylül 12'den Vurdu
Eylül 12'den VurduEmine Özgenç · Kurgan Edebiyat Yayınları · 201228 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.