“Anladım ki benim her şeyim sensin. Seninle olduğum sürece başka şeyler vız gelir. Yeter ki sen , elimi bırakma...Yeter ki sen, beni kendinden uzaklaştırma...”
“Saçma gelebilir ama... Beni öptüğün için birbirimize ait olduğumuzu düşünmüştüm. Sonra sen hep uzak durdun benden. Ben adım attıkça kaçtın.” Bir an, o zamanlarda hissettiklerine tahammül edemiyormuş gibi gözlerini sımsıkı kapattı. Elindeki kadehe biraz daha baskı yaparken, daha rahat konuşabilmek için tek bir yudum aldı.
Onun bu meydan okumasına kayıtsız kalamamıştı. Bu, sonun başlangıcı gibiydi. Ne az önceki yaşananları geri alabilirdi, ne de bu saatten sonra gitmesine izin verebilirdi.