Bizim günahımız belki de buydu. İçimizde sevginin sıcaklığı değil, aramızda alışkanlığın soğukluğu olduğu için etrafımızdaki her şey öldü, her şey köreldi ve çürüdü.
herkesin içinden bir şeyler daha söylemek geliyordu. ama kimse söylenebilecek bir söz bulamadı. bir daha görüşmemek üzere vedalaştıklarını biliyorlardı. ömür boyu ayrılan insanlar, birbirlerine ne söyleyebilirlerdi ki?
“Kalbim hâlâ çarpıyor, gözlerim hâlâ görüyor, kollarım
hâlâ hareket ediyor, ayaklarım hâlâ yürüyor. Yiyorum ve
içiyorum, dua ediyorum ve nefes alıyorum. Ama kanım
pıhtılaşmış, ellerim pörsümüş, kalbim boş.”
“Bizim günahımız belki de buydu. İçimizde
sevginin sıcaklığı değil, aramızda alışkanlığın soğukluğu
olduğu için etrafımızdaki her şey öldü, her şey köreldi ve
çürüdü.”