Eşyalarını her zaman özensizce sağa sola fırlatan Mert, o sabah erkenden uyandı. Çomar’ın yemeğini vermek üzere kapıyı açtı. Ayakkabılarını ararken gördüklerine inanamadı. Son ayakkabıları da onu terk edip koşarak bahçeden uzaklaşıyordu. Mert, mama kabı elinde öylece arkalarından bakakaldı. Gördükleri bir rüya mıydı, yoksa gerçekten ayakkabıları kaçıyor muydu?
Peki şimdi Mert ayakkabıları olmadan ne yapacaktı?
çocuklara sahip oldukları eşyaları özenli bir şekilde kullanmaları gerektiğini anlatmak için harika bir kitap! konusu bir yana, kitabın resimlerinden ne haber diyorsanız resimleri de bir o kadar güzel. tabi bunların hepsi ikinci sınıf ve altı düzeydeki çocuklar için, üçüncü sınıf ve üstü için bir tık basit kaçacaktır diye düşünüyorum ve sizleri "sahip olup da özensiz kullandığınız fakat olmasa da yapamayacağınız herhangi bir şey var mı acaba?" sorusuyla yalnız bırakıyorum