Ezop Masalları

Aisopos

Ezop Masalları Gönderileri

Ezop Masalları kitaplarını, Ezop Masalları sözleri ve alıntılarını, Ezop Masalları yazarlarını, Ezop Masalları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşlı Adam ve Ölüm
Sırtındaki ağır yükle uzun zaman yol almış olan yaşlı adam öfkeyle yükü yere atar ve gelip canını alması için Azrail'e yakarmaya başlar. Az sonra Azrail gelir ve yaşlı adama ne istediğini sorunca adamcağızın yanıtı şöyle olur: "Şu yükümü yerden kaldırmama yardım eder misiniz?" Öfkeyle söylenen her söz doğru değildir.
Sayfa 102 - Can ÇocukKitabı okudu
Farelerin Toplantısı
Bir gün fareler bir araya gelirler ve başlarına musallat olan bir kediden kurtulma planları yaparlar. Pek çok fikir öne sürülür. Hiçbiri kabul görmez. En sonunda genç bir fare kedinin boynuna bir çan asmayı önerir. Böylece kedi kendilerine yaklaşırken farkına varacak ve kaçabileceklerdir. Bu öneri herkes tarafından alkışlarla onaylanır. Bu arada bir köşede sessizce onları dinleyen yaşlı bir fare ayağa kalkar ve bu önerinin çok zekice olduğunu, başarılı olacağından hiç kuşkusu olmadığını belirtir. "Fakat," der, "kafamı bir soru kurcalıyor. Aramızdan kim kedinin boynuna çanı asacak?" İyi bir plan yapmak ayrı, o planı gerçekleştirmek ayrıdır.
Sayfa 92 - Can ÇocukKitabı okudu
Reklam
Çam Ağacı ile Böğürtlen Ağacı
Bir gün çam ağacı böğürtlen ağacına der ki, "Ne kadar önemsiz bir hayatın var senin. Hiçbir işe yaramıyorsun. Oysa ben ne kadar yararlıyım. Ben olmasam insanlar nasıl ev yaparlar? Evlerine nasıl masa, sandalye, koltuk; gemilerine nasıl direk yaparlar?" der. Bunun üzerine böğürtlen ağacı da şöyle yanıt verir: "Şimdi baltalarıyla ormancılar gelirse benim yerimde olmak için kim bilir neler verirdin?" Sıradan ama güvenli bir hayat, büyük ama tehlikelerle dolu bir hayattan daha iyidir.
Sayfa 83 - Can ÇocukKitabı okudu
Çiftçi ile Sopalar
Bir çiftçinin çocukları birbirleriyle hiç anlaşamaz, hep kavga ederler. Adamcağız uzun zamandır çocuklarını barıştıramamaktadır. Bir gün çocuklarını yanına çağırır. "Bana on tane kalın sopa getirin," der. Çocuklar babalarının isteğini yerine getirirler. Adam bu sopaları sıkıca birbirine bağlar ve çocuklarına dönüp, "Şimdi hepiniz bu sopaları kırmaya çalışacaksınız," der. Çocuklar denerler fakat hiçbiri birbirine sıkıca bağlanmış bu sopaları kırmayı başaramaz. Bunun üzerine baba bağı çözer ve kırmaları için sopaları birer birer oğullarına verir. Böylece oğullar sopaları kolaylıkla kırarlar. "Gördünüz mü?" der baba oğullarına. "Bir arada olursanız düşmanlarınız size zarar veremez. Fakat birbirinizden ayrılırsanız bu sopalar gibi kolayca kırılırsınız." Birlikten güç doğar.
Sayfa 62 - Can ÇocukKitabı okudu
Çiftçi ile Oğulları
Ölüm döşeğinde olan çiftçi oğullarını etrafına toplar ve, "Sevgili oğullarım. Ben artık hayatımın sonuna geldim. Sizlere bıraktığım her şeyi üzüm bağında bulabilirsiniz," der. Yaşlı adam öldükten sonra oğullar babalarının bir hazine gömdüğünü düşünerek sabanlarla toprağın altını üstüne getirirler. Fakat hazine falan bulamazlar. Bir süre sonra bağdan salkım salkım üzümden fışkırma başlar. O yıl çok bereketli bir hasat yılı olur. Toprak en büyük hazinedir.
Sayfa 56 - Can ÇocukKitabı okudu
Rüzgâr ile Güneş
Rüzgâr ile güneş bir gün, "Kim daha güçlü?" diye kavgaya tutuşurlar. Sonunda işi yarışmaya kadar vardırırlar. Her kim şu yolcunun paltosunu çıkartmayı sağlarsa o kazanacaktır. Rüzgâr olanca gücüyle esmeye başlar. Fakat gücü paltoyu yolcunun üzerinden koparıp almaya yetmez. Soğuk yüzünden yolcu paltosuna sıkı sıkı sarılmıştır. Rüzgâr ne kadar esse de yolcunun sıkı sıkı sarıldığı paltosunu adamın ellerinden kurtaramaz. Şimdi sıra güneştedir. Güneş ışınlarını salmaya başlar başlamaz soğuktan eser kalmadığı gibi ortalık bir anda cehennem sıcağına döner. Yolcu sıcağa dayanamaz ve paltosunu çıkarır. Böylece yarışmanın galibi güneş olur. O günden beridir ikna yeteneği kaba güçten daha fazla saygı görür.
Sayfa 51 - Can ÇocukKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.