Geçmiş zamanlarda yazılan çizilen eserlere bakınca insanların pek değişmediğini görmekteyiz. 4700 sene evvel yazılan Gılganış ile günümüzde yazılan Fahim Bey ve Biz de anlatılan, portresi çizilen insan aynı insan, Neredeyse dışsal değişim dışında tüm duygudaşlık aynı...
kanımca insanın bazı temel duyguları aradan bin yıllar geçmesine rağmen pek değişmediğini söyleyebiliriz. Değişimin çok yavaş ilerlemesini genetik faktörlerin değişimin çok yavaş ilerlemesinin bir sonucu olduğu göz ardı edilmemelidir. Abdülhak Şinasi Hisar, Fahim bey ve biz kitabında insanların duygularının çok benzeştiğini hatta tıpatıp aynı olduğuna isyan niteliğinde bir çalışma, acaba gerçekten öylemi? bizlerin hayalleri, rüyaları ve özlemleri bu kadar mı benzer acaba? Ya da toplumsal baskılar sonucunda mı duygularımız aynı olmak zorunda mı kalıyor? bize ait olmayan bir hayat mı yaşıyoruz?
Abdülhak Şinasi Hisar, Fahim bey ve biz kitabı, sanırım hak ettiği ilgiyi halen görememiş son derece insana dair bir eser. ülkemizde maalesef reklamsızlıktan tanışamadığımız muhteşem yazar ve eserler bulanabileceği fikri yabana atılacak bir fikir değil.