Peygamberimizin Gölgesinde Son Türkler

Fahreddin Paşa'nın Medine Müdafaası

Feridun Kandemir
Şüphe yok... Türk-Arap iki kardeştir. Madem İslâmın bu iki evladı eğer dediğiniz gibi hürriyet ve istiklâle lâyıksalar, köleliğe ve esarete katlanamazlar.
Sayfa 179 - Yağmur Yayınları
Bununla beraber, Newcombe ile peşindekiler tam üç gün Abrun Caddesi üzerinde mıhlanmış gibi durdular. Ve nihayet bir tepede, Türkler tarafından sarıldılar. Çoğu kılıçtan geçti, sağ kalmak bahtiyarlığına erenler, esir oldu. Newcombe bu esir olanlar arasında bulunuyordu. Ve Türklerin o vakite kadar Filistin cephesinde diri diri yakalayabildekleri en yüksek rütbeli İngiliz subayı idi."
Sayfa 114 - Yağmur Yayınları
Reklam
Enver ve Cemal Paşaların bu ziyaretleri ve bilhassa Ravza-î Mutahhara'da muazzam bir cemaatle namaz kılışları ile şebeke-i mutahharaya yüz sürerken, göz yaşlarını tutamıyarak dua edişleri, ve en sonunda etraflarını saran Medinelilerle kardeşçe kucaklaşıp el sıkışmaları bütün şehri, bütün Hicaz'ı ve Arapları son derece duygulandırmıştı. Hele bir alay şeyhler, sarıklı hoca ve paşaların en önünde giden, gerçekten de pek dindar olan Enver Paşa'nın Osmanlı ordusunu temsil eden o pırıl pırıl sırmalı, kordonlu, göğsü nişanlarla kaplı büyük üniforması içinde, öylesine azametli ve heybetli göründüğü halde, daha Markâd- Nebeviye (Peygamber Efendimizin mübarek kabirlerine) yaklaşırken, son derece heyecanlanarak, büyük bir heyecan içinde kollarını da kavuşturup, ayaklarının ucuna basa basa ve ağır ağır yürüyerek aldığı saygılı vaziyetle, ziyaretini doyamamışçasına uzatışı ve sonunda bir masum çocuk saflığı ile, boynunu bükerek gözyaşlarını döküşü, bir anda dillere destan olmuştu.
Sayfa 31 - Yağmur Yayınları
Pekçok Yahudi ahbabım vardır. Bunlar yediden yetmişe değil, analarının karnından bile bu dünyaya düzenbaz ve hokkabaz çıkarlar.
"Hele şunlara bakın, adama bir karış vatan toprağı verecek Türk mü var sanıyorlar..."
Reklam
Lavrens de bizim nerelerden, ne zaman geçeceğimiz hakkındaki bilgiyi, geceli gündüzlü muhabere halinde bulunduğu Yahudi casuslarının merkezi halinde ki İngiliz makamlarından alarak hareket ediyordu.
Filistin toprakların da cereyan etmiş nankörlük, namertlik ve kahpelik dolu facianın aslı, yine bizzat Yahudiler tarafından yapılmıştır.