Osmanlı'dan Günümüze Bir Tarz-ı Siyaset Olarak Cinayet

Faili Meçhul Cinayetler Tarihi

Orhan Gökdemir

Most Liked Faili Meçhul Cinayetler Tarihi Quotes

You can find Most Liked Faili Meçhul Cinayetler Tarihi quotes, most liked Faili Meçhul Cinayetler Tarihi book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İkinci dünya savaşı yıllarında Kürtlerin mücadelesi yükselmeye başlamıştı. 1943'de Irak'ta Barzani önderliğinde yeni bir ayaklanma başlamış, İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri ve Arap orduları isyancılara karşı harekete geçmişti. İki yıl süren savaş sonunda Kürt kuvvetleri İran'a geçmek zorunda kaldılar. İran Kürdistanında Mahabat Kürt Cumhuriyeti'nin kurulmasında önemli rol oynadılar. Ancak Mahabat Kürt Cumhuriyeti bir yıl yaşayabildi, Cumhurbaşkanı Gazi Muhammed ve diğer önderler kurşuna dizildiler. Kürt savaşçıları Sovyetler Birliği topraklarına çekildiler. Bütün bu gelişmeler Türkiye tarafından da kaygıyla izleniyordu. 32 Kürt köylüsünün "kaçakçılık yaptıkları" gerekçesiyle öldürülmesi tam da bu günlere rastladı. "30 Temmuz 1943 sabahı Van'a bağlı Özalp ilçesinin Takorengiz mezrasında, Çilli gediği denilen yerde 32 kişi kurşuna dizildi. Bunlardan biri ölmemiş yaralı olarak kaçıp sınır geçmişti. Sonradan ölen bu kişinin (İbrahim Kura) verdiği bilgi üzerine sürekli ihbar ve şikayetlerde bulunuldu. Beş yıl boyunca ihbar ve şikayetlerin sürmesine karşın, resmi makamlar olayın araştırılması yönünde hiçbir çaba harcamadılar.
Sayfa 111
Kanlı Pazardan sonra faili meçhul cinayetler de hayatın bir parçası haline gelmişti. "1969 Eylül'ünde de, Milliyetçi Hareket Partisi güdümündeki, kendilerine 'komandolar' adını veren, 'Ülkü Ocakları' içerisinde örgütlenmiş sağcı grup, Beşiktaş'taki Işık Mimarlık ve Mühendislik Yüksek Okulu'nu basarak öğrencilere ateş açtı. Mehmet Cantekin öldü, yedi öğrenci yaralandı. Aynı grup Aralık 1969'da Yıldız Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akademisi öğrencisi Mehmet Büyüksevinç ile Battal Mehmetoğlu'nu öldürdü
Sayfa 119
Reklam
Yıldırım lakaplı Bayezıd'ın bir de Yakup adında kardeşi vardı. Yakup babasının öldürüldüğünden habersiz kılıç sallarken kendisine baban çağırıyor diye haber gönderdiler. Kılıcını kınına sokup babasının çağrısına uyan Yakup bir süre sonra boğulmuş bir şekilde bulundu. Cesedi babasının tabutuyla birlikte Bursa'ya gönderilerek orada defnedildi
Sayfa 39
"Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, padişahı devirmek için İstanbul'a doğru yola çıkarken, ne denli vahşi olduğunu Sultan duysun diye, yolda on binlerce Kürdü kılıçtan geçirmişti
Sayfa 62
Taylan Özgür'ü öldüren polis kesinlikle saptanamadığı gerekçesiyle olay örtbas edildi. " Devlet koruması, böyle birçok olayı faili meçhul kategorisine sokuyordu
Sayfa 119
II Mehmed'in tahta çıkar çıkmaz ilk icraatı kardeşini boğdurmak olmuştu: "Sultan Mehmed'in ilk işlerinden birisi henüz yaşını bile doldurmamış bulunan kardeşi Ahmed'i menziline yatırıp, makamına gönderip yaslıların yasını çıkarmak oldu. Padişah bu iş için Evrenoszade Ali Bey'i görevlendirmiş; Ali Bey de Şehzade'yi Edirne'deki sarayın hamamında boğdurmuştu:
Sayfa 41 - Fatih
Reklam
Taht Oyunları Osmanlı sezon finali
Kaynaklar, Bayezıd'ın katilinin oğlu Selim olduğunu iddia ediyor. Bu sona bakarak maktulun masum olduğu düşünülmemeli; Bayezıd oğullarını İstanbul'da yapacağı büyük bir sünnet düğününe davet ediyor; öldürmek içindir. Ancak Bayezid'in oğulları, İstanbul'da biri hariç hepsinin öldürüleceği istihbaratını alıyorlar ve babalarının davetine katılmıyorlar. Böylece kurtulduklarını sanan kardeşler bir süre sonra birbiri ardına ölmeye başlıyor. "Doğal" yoldan ve "fazla alkolden' 'ölüm de böylece kayda geçmiş oluyor:
Bu cümleyi kuranlara karşı durun
"Yöntemlerimi beğenirsiniz, beğenmezsiniz o ayrı konu. Biz göre­vimizi yaptık."
Sayfa 122 - Yayınevi
İlhamlarını "Nasyonal sosyalizm''den aldıkları başlangıçta daha belirgindi. Ancak, faşizme duyulan geniş tepki yüzünden, kullanılan kavramlar giderek faşist literatürden uzaklaşmaya başladı. "Başlangıçta 'Komando' sözcüğünü benimseyen militanlar, partinin de isteğiyle 'Milliyetçi toplumcular' adını aldılar. Ardından 'Bozkurtlar, bir süre sonra da 'Ülkücüler' diye anıldılar. Önceleri olaysız sokak gösterileri yapan bu militanlar, 31 Aralık 1968'de Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğrenci Derneği'ni basarak ilk şiddet hareketine giriştiler:
Sayfa 121
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.