Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku

İlhami Algör
"Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?" dedi. "Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarısı." "Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku," dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. "Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku," dedi, arkasını dönüp gitti. Hikâyeye göre adam, kadını çok seviyor, sevdikçe ruhu büyüyor, eve sığmıyor... Bülbülün çilesi, yazarın zulası... İnceden sarma bir sigara, inceden bir bardak... Jak Danyel isimli bir şişe, Hicran isimli bir yara, tuhaf isimli bir roman. Kafamız iyi, açmayın kapağı, biz böyle iyiyiz. İlhami Algör, alelacayip aşkların ve oyunbazlığın, hüzünlü dolambaçların yazarı. Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku, İtalyan Yokuşu'ndan aşağı, rüzgâra asılıp Tophane'ye inen roman. Avaramu!  (Tanıtım Bülteninden)
59 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Bu Şehir Beni Boğuyor Müzeyyen
59 syf.
7/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Kitap, bir yazar ve hayatındaki gizemli bir kadın olan Müzeyyen arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Ama bu, sıradan bir aşk hikayesi değil; aslında bir iç yolculuk, varoluşsal sorgulamalar, hayatın
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201432,1bin okunma
59 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
İlhami Algör, benim nazarımda varoluşsal edada büyük bir Sanrıcı’dır. Yani bendeniz, naçizane yazarın kahramanı için; gerçekte var olmayan şeyleri gören ve aynı zamanda işiten, daha doğrusu
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201432,1bin okunma
“FAKAT MÜZEYYEN, BU DERİN BİR TUTKU!…”
59 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Kısacık sayfalara sığan bir dolu boşvermişlik felsefesi. ‘Bu derin bir tutku,’ dediklerimizi etrafımız anlamaz, biz de neyi anlamadıklarını anlamlandıramayız ya, işte öyle bir kitap bu. Konu kopuk ama cümleler güzel ve derin. Ve cümlelerin hatrına sevilen kitaplar vardır ya, öyle bir durum işte.. Kitapta Oğuz Atay havası da var, içsel konuşmaların aslında çok tanıdık olduğuna kanaat getirmeniz mümkündür, ki çoğu insan bu iç konuşmalarla hayata tutunuyor.. Yazma tutkusunda olan bir adamın kopuk bir hikâyesi. Bir sayfada ‘Müzeyyen nasıl çekiyorsun bu adamı,’ diye düşünebilirsiniz, ama sayfayı çevirince de ‘Sakın bırakıp gitme, Müzeyyen,’ diyedebilirsiniz. Böyle de bir kitap. Karakter bir güldürdü, bir kızdırdı. Sonu da nasıl bitti derseniz, bitmedi. Bazı hikâyeler vardır ya hani, ‘Bitse ne olur, bitmese ne olur?’ Bunun gibi.. Okumak ve izlemek isteyene, kitabın aynı adla 2014 yapımı filmi de var. Filmde konu ön planda, kitapta ise cümleler.. Kitabın kısa olması, bir çırpıda okuma fırsatı veriyor. Yazarın farklı ve özgün bir kalemi var. Kalemini beğenmişken hemen ardından bir kitabını daha okudum. Benim gibi farklı yazar arayışında olan varsa,
İlhami Algör
İlhami Algör
’ün kitaplarına mutlaka baksın derim…
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201432,1bin okunma
59 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Bitse ne olur, bitmese ne?" Kitapla ilgili düşüncelerim yukarıdaki gibidir koçum, varsa bir itirazın kes tıraşı, arıza çıkarmadan ikile.(Sakin olun ironidir.)
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201432,1bin okunma
59 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İLHAMİ ALGÖR... Alelacayip aşkların ve oyunbazlığın, hüzünlü dolambaçların yazarı! İnceden sarma bir sigara, inceden bir bardak, Jak danyel isimli bir şişe, hicran isimli bir yara, tuhaf isimli bir roman, kafamız iyi!... ‍ Okuduktan sonra 65 sayfalık bir romanı okumuş gibi değil de 120 dakika sürmüş ağır bir dram filmini sinemada seyredip, bitmesine rağmen koltuğa çakılı kalmış gibi hissettim kendimi. Her ne kadar türü kısa roman olsa da her satırını yine yeniden okuyup okuru düşünmeye sevkeden bir yapısı var eserin. Efkarlanmakla tebessüm etmek arasında sıkışıp kalacağınız, iç dünyanızı allak pullak edecek, okudukça tutkularınıza sımsıkı sarılabileceğiniz, insana deli cesareti veren genel itibariyle argo anlatımlı serseri bir kitap :) Anlatım dilinde Sadri Alışık esintileri bulacağınızdan eminim. Karakterin kendi içindeki tutkuyla kavga etmesine, surete değil de;ona bu duyguları yaşatan kadına kabaran öfkesine, aşkına, acısına şahitlik edeceksiniz. İstanbul sokaklarında rastladığı bir kadını hayal dünyasına davet edip saplantılı bir aşk öyküsünün başrolü yapmıştır. Yaşamının bütün anlarında içinde büyüttüğü Müzeyyen'e sitem ve şikayet vardır. Karmaşık anlatımına rağmen çözmeye çalışacağınız bir sarmal adeta bu kitap. Kitapla ilgili birkaç yorum da vardı. "Filmini izlerseniz daha çok pekişecektir" gibi öneriler almıştım. Yalnız.. Filmde kanlı canlı bir Müzeyyen var, kitabın tadı çok daha başka... Eğlenmekle boğuşmak arasında okuyacağınız bir öykü. Tavsiye edilir..
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201432,1bin okunma
-bitse ne olur, bitmese ne?-
59 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
"Ne olmuştu da, "Seninle dünyanın her yerine gelirim, " diyen Müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı. Nerelere gidiyordu? Gelirken getirdiği bakışlar ne dalgaydı? Hangisi Müzeyyen'di? Ya da Müzeyyen kimdi? İlk tanıdığım kimdi, şimdiki kim?" Konusunu bilmeden başladığım bir kitap Müzeyyen. Kitaba Müzeyyen demeyi uygun görüyorum çünkü adamın tüm düşünceleri tek bir kapıya çıkıyor. Gerçekten kitabı sevdim mi, sevmedim mi bilmiyorum. Tek bildiğim yazarın anlatışına hayran kaldığım. Okuduğum en sıradışı ayrılık hikayesiydi. Yukarıda eklediğim alıntıda ki gibi kadın artık yanındayken bile yanında değildi. Kitabı okurken bazen adamın içinden mi yoksa dışından mı konuştuğunu kaçırdığımız yerler oluyor. Ama bu bile bana garip bir haz verdi. Ayna ile olan monolog sevdiğim kısımlardan. Kitabı tavsiye ediyor muyum? Evet. Ama oldukça sıradışı ve değişik bir kitap başlarken bunu göz önünde bulundurmayı unutmayın :)
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201432,1bin okunma
59 syf.
·
Puan vermedi
söylemek isteyip de söyleyemediğimiz sözlere ve yasayamadığımız hayatlara heyecanlara bir ağıt niteliğinde adeta. kitap bitince bir anda insanın içine oturuyor derin tutkular. gönül yarasından muzdarip depresif bir hal içindeyken okununca etkisi kat be kat artıyor bu incecik kitabin.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201432,1bin okunma
59 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Yetmedi bu kitap bana! Keşke 57 değil de 557 sayda olsaymış... Romanın içindeki romanı okuyor gibi bir his oluşuyor okurken. Kendi kendine konuşan yazarımız bizi büsbütün olayların içine çekebildi. Nedense Zweing'i andım okurken; Belki de kısa öykülere bir dünya sığdırmak herkesin yeteneği değildir, onun için. Kesinlikle işin içinden ustalıkla çıkmış. Kitap içeriği için arka kapakta da yer alan, kitaptaki küçük bir bölümü yazmak istiyorum: "Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?" dedi. "Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarısı." "Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku," dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi. "Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku," dedi, arkasını dönüp gitti.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201432,1bin okunma
59 syf.
9/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Güzeldi, roman içinde roman ile meşgul oldum, anlatıcı ile racon keserek konuştuk, racon keserek konuştuk ama bu raconun içinde küfürleri bile yarım yamalak ettik. İstiklal’de, Karaköy’de filan gezindik. E-kitap olarak okuduğum için ekran defalarca “Abi yapma, yazık ediyorsun bu kitaba, basılı kitap olarak oku beni” dedi, cevap vermesem de kendisine ya da “Sen sus, var benim bir bildiğim” diye cevap versem de sonralardan hak verdim kendisine. Kitap konuştuğu sürece kapının kilidi kadar rahatsız edici konuşmadı ama içindeki tüm duyguları da hissettirdi; ama bu kitaptan sonra da kapı dillerine, kapı kilitlerine bakışımın değişeceği de, kendilerine bir saygım olacağı da bir gerçektir. Hele sen kapının dili, gelip de bana “bitse ne olur, bitmese ne” dedin ya verecek cevabım olmadı sana. Kitap yer yer tebessüm ettiriyor ve gülmeye doğru yol aldırıyor tebessümleri ama bu ifadeyi yüzünüzde uzun süre tutturmadan da tutkuyu vererek, yalnızlığı hissettirerek belki de çaresizliği vererek üzgünlüğe götürüyor. Bunları ise şarkı sözleri, türkü sözleri, film replikleri ile vermesi ise hem kitabın farklılığını hem de yazarın başarısını gösteren unsurlar. Aslında daha çok bir şeyler yazmak istiyorum, o aynayı filan konuşmak istiyorum ama bir şeyler “çıt” ediyor içimde, “hop sus bakalım sen” diyor, sanki bir şeyleri yanlış söyleyecekmişim gibi. Susayım o zaman, zaten yazsam ne olur, yazmasam ne ama güzeldi, sıcacık bir novella iyi geldi.
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201432,1bin okunma
59 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
NEREDE BU DERİN TUTKU ! Bu kitap hakkında o kadar çok inceleme var ki öncelikle vakit ayırıp bu satırları okuyorsanız şimdiden teşekkürler Ben yazılan bir çok inceleme gibi bu kitabı veya yazarı övecek şeyler yazamayacağım maalesef buraya Oldum olası küfür eden kaba saba erkekleri sevmedim sevemedim ve sevemeyeceğimde Ama gerçek hayatta da bir çok örneğini gördüğümüz gibi böyle erkekler revaçta belki diziler belki filmler belki kitaplar böyle adamları gözümüzde sevimli kıldı ne ara böyle olduk yoksa hep böyle miydik bunları mı beğeniyorduk bilemiyorum Bu yazdıklarımdan bir çoğu belki hoşlanmayacak ve bir çok olumsuz yorum yapacak ama beğenmedim beğenmek için çok aradım ama paylaşılan Müslüm şarkısından başka birşey bulamadım ki onu da hemen alıntı olarak paylaştım Filmini de izlemedim ama filmi o kadar izlenmiş kitabı o kadar okunmuş bir kitabı okurken insanda bir beklenti oluşuyor galiba ya da beklenti demeyim az çok biliyordum bu tarz bir kitap olduğunu ama okumadan emin olamazdım ama ön yargı değilmiş bende ki beğenemedim ne hikayeyi ne üslubu Maalesef ortada bir derin tutku göremedim demekki benim tutkularım daha derin:)
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutkuİlhami Algör · İletişim Yayıncılık · 201432,1bin okunma

Yazar Hakkında

İlhami Algör
İlhami AlgörYazar · 9 kitap
İlhami Algör 22 Eylül 1955 yılında İstanbul Sur içinde dünyaya gelmiştir. Türk sanat ve edebiyat dünyasında Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku isimli romanı ile tanınmaktadır. Eğitimini Televizyon alanında yapan İlhami Algör sanat dünyasının asi isimlerinden biridir. Reklam yazarlığı ve yönetmenliği yapmaktadır. Kariyer hayatı boyunca yönetmenlik, reklam yazarlığı ve yazarlık yapmıştır. En tanınan eseri Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku isimli eseri sinemaya uyarlanmıştır. Halk arasında projeci ve doktor olarak bilinmektedir. Can Dündar ile belgesel film yapmıştır. Yazarın diğer kitapları: Çanakkale Yalı Hanı ve Han Sakinleri (Everest Yayınları, 2007), Karabakal Ötüyor (Everest Yayınlan, 2008), Ma Sekerdo Kardaş? (Doğan Kitap, 2010), Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku (İletişim Yayınları, 2011) Albayım Beni Nezahat ile Evlendir (İletişim Yayınları, 2011).
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.