Falınızda Rönesans Var

Ferhan Şensoy

En Eski Falınızda Rönesans Var Sözleri ve Alıntıları

En Eski Falınızda Rönesans Var sözleri ve alıntılarını, en eski Falınızda Rönesans Var kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstanbul
450 yıl öncesinin İstanbul’unda da, kıtlık, yokluk, üçkaat, istifçilik, karaborsa, avantadan lavanta bir durum gözleniyor. Sokaklar, gene kalabalık, gemilerle yedi düvelden adam gelip gidiyor, ulaşım bela. Kavuğu devrik tahtırevancılar bugünkü taksicilerden küstah. Ortaçağ’ın kozmopolit bir limanı işte İstanbul. Her milletten adam var. Kent çaktırmadan ve kafasına göre büyüyor. Divanı Hümayun mühimme defterlerinde yazmıyor ama, bana öyle geliyor ki, 450 yıl önce bir sabah. Kanuni Sultan Süieyman Topkapı Sarayı’ndan İstanbul’a bakıp, iç geçirerek: “İstanbul’un boku çıktı vesselam” Diye buyurmuştur, bunu bile, en azından düşünmüştür. Hiç bir şey yeni değil, köhne Bizans’ta.
Ortaoyuncular YayıncılıkKitabı okudu
Moliere ve kumpanyasını Fransızın kralı kese kese altın vererek ayakta tutmuş, ona yeni yeni oyunlar ısmarlamış, oyun zülfiyare dokununca da daha çok altın vererek oynamasını engellemiştir.
Ortaoyuncular YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bugün yaşadıklarımız eskiden de olmuştu, hep oluyor, yarın da olacak, biz de ders almayı sürdüreceğiz. İşin bağırsak düğümlettirici yanı, lan amma ders aldık biz bu hayattan ve hayatımızın bir dershanede geçmesi ne saçma!
Alkış tiyatrodaki büyünün özü. İşin sonunda, her oyuncunun adrenalinini zıplatan bu alkış olmasa belki de hiçbirimiz böylesine bağımlısı olmazdık tiyatronun.
Bir milleti istediği biçimde yoğurabilecek güçlü bir silah oluverdi televizyon. Nasıl bir millet yapmak istiyorsanız, ona göre bir televizyon programı düzenleyin, olsun bitsin. Ya da bizde olduğu gibi, hiç bir programsız çok televizyonlu, çok kanallı bir karmaşa dizayn edin, buyurun size işte böyle bir millet. Bu millet nasıl bu hale geldi acaba, diye ince uzun düşünmeye gerek yok. Böyle ekrana böyle erkân.
“Ben o kitabı gördüm!” gibi bir cümleyi sarfedebiliyorlar “Neyini gördün canım? Kitabın kapağını mı?” Kitap görücüye çıkmaz, alınır ve okunur. Kitabı bir kitapçı vitrininde ya da başka birinin elinde görmeyi, bu konuda yeterli bir görgü olarak kabullenebiliyorlar. Kitap okumamanın bir eksiklik olduğunu sezinleyenleriyse, oldukça kestirmeciler: “Kaç kitap okusam yeter?” diye soruyorlar. Okunması gereken kitap sayısını bir an önce tamamlayarak bu konudan kurtulmak istiyorlar.
Ortaoyuncular YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.