Yılın daha ilk ayından favoriler listesine giren bir okuma yapmak ve daha güzeli böylesi bir kalemle nihayet tanışmak çok sevindirici. Nerde kaldım, neden bu kadar geç kaldım inanın bilmiyorum ama siz ne yapın ne edin benim gibi yapmayın Irfan Yalçın ile tanışın. Kalemiyle oldukça iyi, pek çok romanıyla aslında var, orda, kendisini, adını yazdırmış çoktan altın harflerle de biz okurlar bazen böyle çok mu çok geç kalabiliyoruz. Hele kendi edebiyatımıza. Muhteşem gerçek, muhteşem sarsıcı, muhteşem karakterler, muhteşem anlatım ile gerçekten abartısız bir şekilde muhteşem, bir o kadar etkileyici, bir o kadar da inanılmaz bir romandı. Bir insanın nasıl da o en baştan ta çocukluktan ezilmeye, dışlanmaya,zorbalığa maruz kaldığının resmiydi. Nasıl başlarsa öyle devam eden bir hayatın son noktası, bir buhran, bir sinir harbiyle böyle mi olmalıydı? Bir katili hiç bu kadar sevmemiştim, siz de bir katili hiç bu kadar sevmeyecek dahası bir katile hiç bu kadar hak vermeyeceksiniz. Hatta bir katil hiç bu kadar katil olmamıştır daha önce, göreceksiniz, okuyacaksınız. Hemen hemen alın okuyun bu romanı, ben hediye olarak almaya başlıyorum, elimin ulaştığı herkese okutturacağım çaresi yok!
Not: Yazım yanlışları gözümü kanatti, tek kötü şey buydu , ama bu da öyle böyle değildi. H2O yayınlarına yakıştıramadım doğrusu, dahi anlamındaki de'yi hiç bu kadar acı çekerken görmemiştim.