Oldest Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer Quotes
You can find Oldest Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer quotes, oldest Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Şarabın adı kötüye çıkmış, kendi hoş,
Hele bir güzelle içersen daha bi hoş
Harammış şarap, olsun, bana hava hoş
Hem bana sorarsan haram olsan her şey hoş
Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok.
Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok.
Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok.
Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun,
Ya bunak bir ihtiyarsın ya da eşşeğin biri.
Cennet ne cehennem ne gören yok a gönül
Bir avdet edüp haber veren yok a gönül,
Ummid ile korktuğumuz o şeylerden ki,
Bir nam ü nişane gösteren yok a gönül!
"Romanlar, çeviriler, Ömer Hayyam hepsi kaldı!" diyerek
gözlerinden yaş geldi.
"Aydın, Ömer Hayyam'ı ve Rubaitlerini bitirmeden, son noktayı
koymadan, yayınlandığını görmeden, 25 yıllık emeğinin eserini eline almadan bu dünyadan çekip gitmek yok!" dedim. Gülüştük!
"Tamam!" dedi.
Elimi tuttu.
"Ömer Hayyam'ı sana emanet ediyorum! Sözümde duramayıp
erkenden gidersem, senin yayınlamanı istiyorum!"
"Hayır Aydın! Diren, iyi ol! Kitabını kendin yayınla!" dedim.
En çok sevdiği rubailerden birini okumaya başladı:
Dünya denilen zincire doymuş değilim,
İşimi bir an bile boş koymuş değilim,
Ömrümce şu dünyada hep öğrenmekte idim,
Hala işimin ustası olmuş değilim.
Eli ayağı tutmuyordu ama hafızası yerinde idi. "İşinin ustası
oluncaya kadar yaşayacaksın!" dedim. Gülüştük, umutla ayrıldık
birbirimizden.
Ey sevgili beraber sanki pergel gibiyiz,
Başımız ikiyse de bitişik bedendeyiz,
Bir nokta çevresinde dönüp durmama bakma,
En sonunda beraber olacak değil miyiz?
Cânâ men o tô nemûne-ye pergârim,
Ser gerçe do kerderim yektendârim,
Ber nokte revanim konûn dâere var,
Tâ ahr-e kâr ser behem bâzârim.
***
Eyvah ki hem ne eyvah, ytireğin sevdası yok!
Coşkunluğu yok, bir dilbere yanması yok!
Aşksız geçiriyorsan yaşadığın günleri,
Tükenen şu ömrünün artık bir manası yok!
Eyvah beran del ke der û sûzî nist!
Sovdazede -ye mehr-e del efrûzî nist!
Rûzî ke to bî eşg beser hâdî bord,
Zâye ter ez an rûz torâ sûzî nist!