Fatih Harbiye

Peyami Safa
Darülelhan’ın (Konservatuvarın) alaturka kısmında ud eğitimi alan Neriman, mensup olmakla iftihar ettiği Doğu kültürünü çok seven babası Faiz Bey’le on beş yaşından beri Fatih semtinde oturmaktadır. Yine bu semtte ta­nıştığı, babasına çok benzeyen ve Darülelhan’da kemençe eğitimi alan Şinasi ile yedi yıldır nişanlı­dır. Bütün mahalle, tahammül sınırlarını zorlayan bu nişanlılık ilişkisinin evlilikle bitmesini beklemektedir. Ancak Neriman’ın Darülelhan’da tanıştığı Macit, onun içinde yer etmiş Batılı bir hayat yaşama isteğini uyandırır. Neriman, Beyoğlu’nda, Harbiye’de yaşanan ışıltılı hayat tarzına imrenerek yaşadığı muhitten, evlerinden, babasın­dan, Şinasi’den ve hatta doğuyu temsil ettiğini düşündüğü kedisinden bile nefret etmeye başlar. Tramvay yoluyla birbirine bağlanan ama birbiriyle bağdaşması mümkün olmayan iki semt, Fatih ve Harbiye, aynı coğrafyada yaşanan bir kültür ve zihin geriliminin cepheleridir. Türk edebiyatının en üretken kalemi Peyami Safa, televizyon dizilerine de konu olan Fatih-Harbiye romanında toplumumuzun yaşadığı asrîleşme (çağdaşlaşma) sancılarına eşyalar, şahıslar, kurumlar ve mekânlar üzerinden ayna tutmaktadır.
128 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1997
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

FATİH HARBİYE - Dikkat spoiler içerebilir!
138 syf.
8/10 puan verdi
·
29 günde okudu
Yine çok sevdiğim bir Peyami Safa romanı. Bu kitap hakkında hiç kötü birşey söylenemeyecek kadar iyi. Kitabı içeriğini ülkemizin batılılaşmaya geçerken yaşadığı sancilara benzetebiliriz. İstanbul'un iki ayrı semti birbirine zıt kutuplar. Klasik romanlarda bulabileceğiniz bir konu ama burada derinlemesine yansıtılmış. Dizisi yapılan bu roman televizyonda çok tutmasına rağmen ben kitabını daha çok beğendim. Kitabın okuyucuya verdiği mesaj batılılaşmanın hayatımıza ilerleme ve gelişme olarak değilde şekil olarak yansıdığıdır. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202052,7bin okunma
138 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Yani cok değerli peyami safa abimizin ülkemizi keza 100 yıl önce ve 100 yıl sonraki bir sorunu olan turkiyenin yönünü batıda mi tutsun yoksa doğuda mi tutsun durumu çok güzel ve akıcı bir söyleyişle, ordaki 3 karektere fevkalade şekilde yansıtarak okuyan bizlerin önüne seriyor. doğu batı çatışmasını romanın kahramanı neriman üzerinden anlattığı bir eseridir neriman bu çatışmanın tam ortasında kalan dönemin kızlarından birisidir cocukluktan beri aşık olduğu ve doğu kültürünü temsil eden) şinasi ile ve batı tarzına yakın olan macit arasında seçim yapan birisi ve hikaye bunun üzerinde devam eder Batılılaşma düşüncesi kendi değerlerimizi veya orf adetlerimizi içinde yaşadığınız toplumun geleneklerıni bir kenara bırakmak demek değil, ve olmamalıda aynı şekilde doğu külturüde böyle olmamalı yani çorba düşünün bu çorbaya tat veren ,tuz, biber ve kekiktir,herhangi birisinin eksikliği veya fazlası ağzımızın tadını kaçırabilir işte bu yüzden kendi değerlerimize sahip çıkarak dogu ve batıyı ortaklaşa bir biçimde kendi bünyemizde barındırmak en güzeli olacaktır düşüncesinde olmalı insan . Kitap başlı başına gerek işlediği konu itibariyle gerekse bu konuyu çok bir şekilde karakterlere yansıtması kitabın okunmasına sebep olan en büyük etkenler tabiki de peyami safa farkıyla ..
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202052,7bin okunma
Fatih-Harbiye / Peyami Safa
138 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Bu kitap Peyami Safa'nın ustalık eserlerinden biri. Ki bunu her cümlesinde buram buram hissediyorsunuz. Kitapta geçen konuya ayrı, yazarın anlatım şekline apayrı ilgi duyuyorsunuz okurken ve bu ilgi
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202052,7bin okunma
138 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Seelaaamm beyler ve de beybiler ! *Ağır spoiler içerebilir. İçerse de etki etmeyebilir.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202052,7bin okunma
Bu incelemenin bir başlığı bulunmamaktadır.
128 syf.
8/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Bayram günleri kendimi, sebepsizce bir boşlukta bulurum. Sanırsınız rüzgarlı bir havada atılmış bir poşetim, hiç hükmüm yok. Sanırsınız denize atılmış bir taşım, derin bir yerdeyim ama nerdeyim
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202052,7bin okunma
138 syf.
7/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Okuduğum üçüncü Peyami Safa eseri... Her seferinde biraz daha yakından tanıyorum Safa'yı... Ve özellikle 2000 sonrası sayıları çoğalan pek çok yerli yazarın neden Peyami Safa'yı kendilerine kıble
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202052,7bin okunma
Peyami Safa yine döktürmüş!..
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Peyami Safa efsanesi devam ediyor!.. Peyami Safa'nın hangi kitabını okusam o aynı tat hiç değişmiyor, üstad bunu büyük bir ustalıkla devam ettiriyor; karakterlerin, mekanların, zamanın içinde akıp gidiyorum. Psikolojinin ülkemizdeki en büyük temsilcilerinden olan büyük üstad, zihnimin kıvrımlarında beni yine kıvrım kıvrım etti. Bildiğim, ama ifade edemediğim, zihnimin atölyesinde, belki de uzun bir zamandır beklediğim o enfes ifadelerle buluştuğumda nasıl bir haz aldım, nasıl bir hayret ve neşeyle doldum, inanın anlatamam. Edebi üslubunu, psikolojik tahlil gücünü, entelektüel bakış açısını her eserinde ziyadesiyle beğendiğim bir yazarın tarihimizin köklerinden çıkarak ulu bir çınar gibi günümüze ışık tutması beni Türk Edebiyatı'nın ne kadar büyük bir derya olduğuna tekrar tekrar inandırdı. Bu incelikteki eserlerin okuru bu kadar derinden etkilemesi, başka dünyaların kritiğini yaparken bu kadar samimi sorgulatması nadirdir. Peyami Safa'nın psikolojik tahlillerinin ve edebi ifade zenginliğinin gücü, bana hayallerin gerçekten daha gerçekçi ve daha detaycı olabileceğini bir kez daha gösterdi. Batı hayranlığını ele alan eser, bu konunun mekan ve insana ne gibi farklar getirebileceğini tarihi dekoruyla gayet zekice işlemiş. Batı ve Doğu kültürünün farklılıkları insanları nasıl farklılaştırmış, erkek ve kadınları ayrı ayrı nasıl etkilemiş, mekanları nasıl farklı dünyalara çevirmiş, bunu o tarihle beraber farkında bile olmadan tefekkür etmekten alamıyorsunuz kendinizi. Türk Edebiyatına inanan değerli okurlar! Bu eseri alın, kütüphanenize mutlaka ekleyin ve gecikmeden okuyun hemen...
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202052,7bin okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
Peyami Safa'nın İstanbul'un Fatih ve Harbiye semtlerinin yaşam tarzlarından yola çıkarak yanlış Batılılaşma üzerine yazdığı az sayfalı, akıcı bir roman. Eserde anlatılanların çoğu birer temsilden ibarettir. Fatih semti Şark'ı (Doğu'yu), maneviyatı, Osmanlı'yı, İslamiyet'i, kökeni, benliği, özü temsil eder. Harbiye semti ise Batı'yı (Avrupa'yı), maddeciliği, geçici olanı, yozlaşmayı, yabancılaşmayı temsil eder. Fatih'te yaşayan Neriman, Harbiye'nin aldatıcı süslü gece hayatına, şatafatına, balo gecelerine kapılınca hem bireysel hem ailevi olarak huzursuzluk yaşar. Harbiye'nin cazibesine kapıldıkça huzuru azalan Neriman, duyduğu bir olay sonucunca Fatih'e, Doğu'ya, ÖZ'üne geri döner. Neriman özüne dönünce Harbiye'nin geçiciliğini, aldatıcılığını, sahteliğini anlar, gerçek ve kalıcı huzurun Batı'da, maddede, geçici eğlencelerde olmadığını fark eder. Asıl huzurun Fatih'te, yani manevi olanda, özde, Doğu'da olduğunu anlar.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202052,7bin okunma
138 syf.
9/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Peyami Safa'nın çok derin mesajlar verdiği, psikolojik ve alt metninde gizlice siyasi tespitlerin yer aldığı, milli mücadele dönemi sonrasındaki toplumsal durumumuzu yansıtan romanıdır. Doğu-batı
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202052,7bin okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
~Fatih Harbiye~ Dizisi çekilen birçok kitabı okurum aslında ama bu kitapla biraz geç tanıştım. Doğu ve Batı çatışmasını ele alan roman, Peyami Safa'nın eski Türkçesi ile harmanlanıp ölümsüz bir eser haline getirilmiş. Yillar önce ekranlarda gördüğümüz dizi ile benzediği tek nokta kitabın adı, ve karakterlerin isimleri diyebilirim. Akıcı olduğu kadar toplumların kendi içindeki farklılıklarını da kusursuz yansıtan eser, beklenmedik sonu ile sizleri şaşırtıyor. Bir tercih yapmak zorundasınız. Bir yanda hayalini kurduğunuz dünyaya ait olan zengin ve yakışıklı Macit, diğer yanda gerçek dünyanızın içinden olan çocukluğu boyunca sadakatle seven Şinasi. Sahi siz olsanız kimi seçerdiniz? Ben Neriman'ın tercihini doğru buluyorum diyerek cevabımı vermiş olayım. Aklınıza hemen dizinin finali gelmesin. Okumayan çok kişinin yabancı kalacağı bu sonu bilmenin mutluluğu ile açık kapı bırakarak sözlerimi sonlandırayım.
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202052,7bin okunma

Yazar Hakkında

Peyami Safa
Peyami SafaYazar · 125 kitap
Peyami Safa (d. 1899, İstanbul - ö. 15 Haziran 1961), Türk hikâye ve romancısı. Server Bedi takma ismini de kullanan yazar romanlarının yanı sıra, düşünsel yapıtları, polemikleri, köşe yazarlığı ve gazeteciliği ile de tanınır. Servet-i Fünun dönemi şairlerinden İsmail Safa'nın oğludur. Sivas'a sürgüne gönderilen babasının orada ölmesi üzerine 1901 yılında iki yaşında yetim kalmış, bu yüzden "Yetim-i Safa" adıyla anılmıştır. Babasız büyümenin acılarının yanı sıra, sekiz dokuz yaşlarında yakalandığı bir kemik hastalığı dolayısıyla 17 yaşına kadar, bu hastalığın fiziksel ve ruhsal bunalımlarını yaşamıştır. Doktorlar kolunun kesilmesinde karar kılmış, fakat Safa bunu kabul etmemiştir. Daha sonraları bu günlerdeki tecrübelerini "9. Hariciye Koğuşu" adlı romanında okurlarıyla paylaşır. Hastalık ve savaşın yol açtığı maddi sıkıntılar dolayısıyla öğrenimini sürdürememiş, 13 yaşında hayatını kazanmak ve annesine bakmak için Vefa İdadisi'ndeki öğrenimini yarıda bırakmıştır. Karton Matbaası'nda bir süre çalışan Peyami Safa, Posta - Telgraf Nezareti'ne girmiş, I. Dünya Savaşı'nın başlamasına kadar orada çalışmıştır (1914). Daha sonra Boğaziçi'ndeki Rehber-i İttihat Mektebi'nde öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Dört yıl çalıştığı bu okulda, hem öğretmiş, hem de kendi çabasıyla Fransızca'sını ilerletmiştir. Buradaki izlenim ve deneyimlerini "Biz İnsanlar" adlı eserinde kullanmıştır 1918 yılında ağabeyi İlhami Safa'nın isteğine uyarak öğretmenlikten ayrılmış ve birlikte çıkardıkları "20. Asır" adlı akşam gazetesinde "Asrın Hikâyeleri" başlığı altında yazdığı öykülerle gazetecilik yaşamına başlamıştır. İmzasız olarak yazdığı bu hikâyelerin tutulması üzerine Server Bedi takma adını kullanmaya başlayan Peyami Safa, daha sonra 1921'de Son Telgraf gazetesinde yazmış, oradan da Tasvir-i Efkâr'a geçmiştir. Daha sonra Cumhuriyet gazetesine geçmiş, 1940 yılına kadar bu gazetede fıkra ve makalelerinin yanı sıra, roman da tefrika etmiştir. 1960'lı yıllara kadar başta Milliyet olmak üzere birçok gazete ve dergide yazan Peyami Safa 27 Mayıs'tan sonra Son Havadis gazetesinde yazmaya başlamıştır (1961). Aynı yıl Erzurum'da yedek subaylığını yapmakta olan oğlu Merve'nin ölümü üzerine büyük bir sarsıntı geçiren Peyami Safa, iki üç ay sonra İstanbul'da vefat etmiştir. Edebî hayatı İlk romanlarında sola yakın görüşler taşıyan Peyami Safa, bir hastanın psikolojisini anlattığı otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu'nu (1931) Nazım Hikmet'e ithaf etmişti. Bu roman hariç, 1922-1939 yılları arasında yazdığı Mahşer (1924), Şimşek (1928), Fatih-Harbiye (1931) ve Biz İnsanlar (1939) adlı romanlarında Doğu-Batı sorunsalını karakterlerde somutlaştırarak işledi. Safa, bu romanlarında, ruh hallerini çözümlemede, kurguda, dilinin kıvraklığında, anlatım tekniklerindeki denemelerde başarılı bulunurken romanlarında düşünceyi öne çıkarması dolayısıyla eleştiriler aldı. II. Dünya Savaşı sırasında Nasyonal Sosyalistlere yakınlaşmasıyla dikkat çeken Safa'nın gerçekçi roman çizgisi Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949) ile mistisizme yöneldi. İlk uzun hikâyesi "Gençliğimiz"i 1922 yılında neşreden Peyami Safa, para kazanmak amacıyla yazdığı kitaplarında, ilk defa ağabeyi İlhami Safa'nın takma ad olarak kullandığı, annesi Server Bedia Hanım'ın adından uyarladığı Server Bedi müstear adını kullanmış, bu takma adla yüzlerce eser vermiştir. Bunlar arasında en sevilenler Cingöz Recai macera romanları ile Cumbadan Rumbaya adlı romanı olmuştur. Peyami Safa, Türk kültür yaşamında yayımlandığı yıllarda hayli etkili olmuş Hafta, Kültür Haftası (1936, 21 sayı) ve Türk Düşüncesi (1953-1960, 63 sayı) dergilerini çıkarmıştır. Asıl ününü romancı olarak yapan Peyami Safa, bazı uzun öyküleri ile de dikkati çekmiş, yazar Batılı kaynakların bir "Zalim" olarak tanıttıkları hun hükümdarı Attila'yı aklamak amacıyla aynı adda bir de tarihsel roman yazmıştır. Tüm bu üretkenliğine rağmen yeterince tanınmamış ve tanıtılmamıştır. Hakkında yapılan çalışmalar Prof. Dr. Mehmet Tekin, Doç Dr. Mehmet Önal ve Dr. Nan a Lee Peyami Safa hakkında birer doktora tezi vermişlerdir. Beşir Ayvazoğlu'nun yazar (Peyami Safa) hakkında Ötüken Yayınları'ndan çıkmış, biyografik bir eseri bulunmaktadır. Zülfikar Uğur Yıkan, 2004 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde "Peyami Safa'nın Server Bedi İmzalı Romanları" konulu Yüksek Lisans tezini hazırlamıştır. Yazar-çevirmen Sabri Kaliç 2011 yılında Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" romanını "Exterior Diseases - Ward: 9" adıyla İngilizceye çevirmiştir. Ayrıca internet üzerinde Peyami Safa hakkındaki bilgilere ulaşabilceğiniz " peyamisafa.biz " şeklinde bir internet adresi mevcuttur.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.