*** Eser üniversite sınavına yönelik okuduğum bir kitaptı.
Ben eserin Tanzimat Dönemine ait olduğu için anlamadığım kelimelerle dolu, roman türünün edebiyatımızdaki çiçeği burnunda eserlerinden olduğu için başarasız ve sıkıcı olacağını düşünmüştüm. Şimdi fark ediyorumda biraz fazla ön yargıyla başlamışım kitaba;)) Ama bitirdiğimde gerçekten beklentimin fazlasıyla üzerinde kaldığını söyleyebilirim.
Ahmet Mithat Efendi'nin çok akıcı ve anlaşılır bir üslubu var. Bazen onunla karşılıklı sohbet ediyormuşum gibi hissettim. Yani Mithat Efendi okurla arasına set çekmemişti ve bu benim çok hoşuma gitti. Eserin içeriğine geçecek olursak; zengin, umursamaz, rahat mı rahat olan Felâtun Bey ve yoksullukla büyümüş, düşünceli ve gayleli olan Râkım Efendi'nin farklı dünyalardaki hayatlarını konu alıyor. Konuyu sadece bu iki zıt karakterin öyküsüyle sınırlamak yanlış olur. Ayrıca eserdeki İngiliz aile ve Yozefino'nun zengin Türk kültür ve edebiyatına olan beğenisi bize benliğimizi hatırlatıyor diye düşünüyorum. Ben tüm bunlar kadar güzel Çerkes kızı Canan'ı da ayrı bir merakla okudum. Asaletin, nezaketin, güzelliğin ve dahası öğrenme şevkinin doruklarda olduğu bir karakterdi, çok sevdim. Herkese iyi okumalar.
