Uzun zamandır okumak istediğim, yanlış batılılaşmanın işlendiği ilk eser olarak anılan bir roman vardı elimde. Kitaba başlamadan önce okunmasının zor olacağı gibi bir önyargıya kapılmıştım. Hiç öyle değilmiş meğer, gayet kolay okunan, günümüz Türkçesine çok yakın bir dil kullanmış Ahmet Mithat.
Okurken dönemin İstanbul'u gözünüzde canlanıyor, o atmosfer hissediliyor. Hatta bir ara yanımdan fesli amcalar, çarşaflı genç kızlar geçiyor gibi olmuştu :) Bu kitabın bana kazandırdığı bir diğer güzellik ise 'Bir haber ver ey Saba n'oldu gülistanım benim' şarkısı. Youtube'da dinlerken yorumlarda benim gibi bu kitaptan gelenleri görünce mutlu oldum :)
Eserin konusuna gelecek olursam iki zıt karakter üzerinden alaturka ve alafranga temaları ustalıkla işlenmiş. Batılılaşma adı altında, batının tüm yaşam tarzını sorgulamadan kabul edip hayatında uygulayan ve bu durumu ayrıcalık sayan Felatun bey ile özünü kaybetmeden batının iyi yönlerini kendisine katan Rakım efendi'nin başından geçen olaylar anlatılmış. Bence günümüzde Felatun bey'ler hala aramızda, ama neyse :) Yazar bu kitapta, iki karakterden birini çok sevip bağrına basarken, diğerini adeta yerin dibine batırmış ve bu muamele beni biraz üzdü :) Sonuç olarak yaşananlardan gerekli dersler alınmış ve mutlu sonla bitmiş hikayemiz.
Kitap, Türk Edebiyatının mihenk taşlarından biri. Dolayısıyla okumayan çok şey kaybeder. İyi okumalar.