Tanrı gece ve gündüz, yaz ve kış, savaş ve barış, tokluk ve açlıktır. Ancak o (tanrı), ateşin yaktığı bir tütsüden yayılan ve herkesin kendince ad verdiği koku gibi başkalaşır.
Demokritos toplumun ve polis’in hayatını düzenleyen kuralların kökenine iner: İnsanlar doğal hâllerindeyken birbirlerinden ayrı, yasalardan yoksun, daimi bir istikrarsızlık ve ihtiyaç hâlinde yaşarlardı. Dış dünyanın tehditleri karşısında, korkudan gruplar hâlinde bir araya geldiler ve toplumsal hayatlarını düzenlemeye yarayan yapay araçlar, teknikler ve özellikle dili geliştirdiler. İnsan son olarak da, bütün yurttaşlar için en iyi olanı, yani Demokritos’a göre azami haz ve asgari acıyı temin etmek için devleti ve yasalarını oluşturdu.
"Platon diyalog sayesinde yeni kaybolmuş bir kuşağın başrol oyuncularını -siyasiler, şairler, Sofistler, hatipler- son bir defa sahneye çağırır, onları görüşleri, değer sistemleri, bilinçsiz önyargıları konusunda sorgular."