Felsefe Yazarlarından Seçme Metinler kitaplarını, Felsefe Yazarlarından Seçme Metinler sözleri ve alıntılarını, Felsefe Yazarlarından Seçme Metinler yazarlarını, Felsefe Yazarlarından Seçme Metinler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Filozof, uyanan ve konuşan bir insandır ve insan sessizce felsefenin çelişkilerini taşır, çünkü tamı tamına bir insan olmak için, bir insandan biraz az ve biraz fazla olmak gerekir.
Tutkular, duygular, iyilik ve kötülük kavramları, aile, din, bilim, ahlak, siyaset, ekonomi, matematik, psikoloji, sosyoloji gibi çeşitli konularda önemli düşünürlerin kaleme aldığı metinlerden bölümler içeriyor. Her metnin başında kısa bir tanıtım yazısı yer alıyor. Bu sayede yazının hangi sebeple ya da hangi düşünüre cevaben yazıldığını görebiliyorsunuz. Felsefe evrenine giriş için güzel bir derleme.
"Bazı bilgeler, öfkenin kısa süren bir delilik olduğunu söylemişlerdir. Aslında öfke delilik gibi, kendine egemen olamaz, her türlü utanma duygusunu unutur, akrabalık ve dostluk bağlarını tanımaz, bir kez başladığı şeyde inatlaşır ve o şeye sarılır, akla ve diğerinin uyarılarına kapalıdır, anlamsız nedenler için coşar, artık doğruyu ve gerçeği ayırt edemez, nihayet ezdikleri şeyler üzerinde kendilerini parçalayan yıkıntılara benzerler. Öfkenin tutsağı olmuş kişilerin artık normal durumda olmadıklarını görmek için davranışlarını gözlemlemek yeterlidir."
"...Böyle bir bozukluğun içinde ahlaksal utancın mı yoksa fiziksel çirkinliğin mi egemen olduğunu bilemeyiz."
Lucius Annaeus Seneca (M.Ö. 4 - M.S. 65)
"Ancak özgür eylemin olduğu yerde akıl, bilinç ve sonsuzluk duygusu vardır ve ancak eylemde bulunma bilincinin olduğu yerde özgür eylem vardır. Akıl ve özgürlük arasında, bilinç ile sonsuzluğun gücü arasında dayanışma vardır. Gerçek fikir ancak bu aracılıkla ideal hale gelir"
Klasik Liberalizmin Yetersizliği.
Ona dinlenmesini emreden tan vaktinde işini bırakmakta özgür olup olmadığını işçiye sorunuz. Yararlanmadığı günlük bir kazancın için de yaşamını tüketen genç adama haftada bir kez havayı ve gerçeğin daha da temiz havasını solumakta özgür olup olmadığını sorunuz. Sanayi şehirlerini dolduran bu solmuş varlıklara, bedenlerinin acısını dindirerek ruhlarını kurtarmada özgür olup ol madıklarını sorunuz. Kişisel açgözlülüğün ve bir efendinin aç gözlülüğünün sayısız kurbanlarına, daha iyi olmakta özgür olup olmadıklarını ve fiziksel ve ahlaksal onamı onarımı olmayan bir çalışmanın girdabının onları canlı canlı yutup yutmadığını soruruz. Dinlenenlere, ama kuralsız zevklerinin alçaklığında dinLenelere Tanrı tarafından korunmamış ve verilmemiş bir dinlenmedeki halkın ne hale geldiğini sorunuz. Hayır; baylar, buradaki bilinç özgürlüğü yalnızca baskının örtüsüdür, altından bir mantoyla zorbalıkların en alçağının omuzlarını örtüyor, bu zorbalık açgözlülükle ve dinsizlikle insanın alınterini sömürüyor. Burada bilinç özgürlüğü birşey olsaydı protestan İngiltere kuşkusuz bu nun farkına varırdı; kuşkusuz A.B.D.’nın demokrasisi bundan haberdar edilirdi; ve dünyanın hangi yerinde yedinci gün hakkına daha fazla saygı gösterilmiştir? O halde, bunu bilmeyenler,
Tanrı’nın ve insan türünün düşmanlan, ne ad alırlarsa alsınlar bilsinler ki, güçlü ve zayıf, zengin ve yoksul, efendi ve hizmetkârı arasında ezen özgürlük ve özgür kılan yasa vardır. - HENRI LECORDAIRE
Filozof uyanan ve konuşan insandır ve insan sessizce felsefenin çelişkilerini taşır, çünkü tamı tamına bir insan olmak için, bir insandan biraz az ve biraz fazla olmak gerekir.