Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Irkçılık Ve İnsan Hakları

Felsefelogos - Sayı 2 (Mart 1998)

Felsefelogos

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Gayet açık..
“Yabancı insanların varoluşu, kendimizi tanıyabileceğimiz en iyi aynadır” Goethe, 'Brife an Charlotte'
Her insan, kendisini kendi imgesinde yaratır, tanrıya yaptığı gibi. Sonra im­gesini kutsar. Her kutsama ayrımcılığı sulamaktır.
Reklam
Memmi, ırkçılığı şöyle tanımlıyor: Irkçılık, gerçek veya uydurma farklılıkların genelleştirilmiş, mutlaklaştırılmış değerlendirilmesidir. Bu değerlendirme, suçlayanın çıkarına kurbanın ise zararına olup, suçlayanın ayrıcalıklarını veya saldırganlıklarını meşrulaştırmaya yöneliktir.
Cinsiyetçilik de ırkçılık gibi hedef aldığı insanlara toplum içinde belirli bir alan tanır, bir başka ifadeyle bu insanları bir alana hapseder (...) Irkçılık ve cinsiyetçiliğin birlikte anılmasını sağlayan bir başka boyut daha vardır: Irkçı anlatımlar, betimlemeler sıklıkla cinsiyetçi ifadelerden yararlanmak­tadır. Bu ilişki, yabancı olanın dişileştirilmesi şeklinde ifade bulur. Yani yaban­cı olan da tıpkı kadınlar gibi; edilgen, irrasyonel, aşırı duygusal olmakla tanım­lanır. Her iki grubun da “doğaya yakın oluşu” tespiti, uygarlığa daha az yakın olma tanımlamasıyla birleşir ve bu insan grupları üzerindeki kontrolün meşrulaştırılması sağlanmak istenir.
Bunu diyen kişinin milleti, insanları fırına yolladı..
"İlk olarak yadsınamaz bir gerçek, Türkiye'nin Avrupa parçası olarak adlandırılan yarımada, güney Slav ırkının doğal mira­sıdır. On iki milyon nüfusun yedi milyonu bu ırktandır. Onlar 1200 yıldan beri bu toprakların sahibidir. Slav kökenli ve Grek dilini almış olan sınırlı bir nüfus dışında, bu halkın rakibi, ken­dilerini uzun bir zamandan beri her türlü ilerlemenin amansız karşıtı olarak kanıtlamış Türk ve de Arnavut barbarlardır." Friedrich Engels, 'Was soll aus der europâischen Türkei werden?'
Güldürdü :D
Paul-Louis Courier daha önceki zamanlarda insan hakları diye bir sorunun olmadığını, kendini savunma hakkı'yla ilgili bir örnekten giderek şöyle anlatır: "Montaigne zamanında rezilin biri efen­disi onu öldürmek isteyince kendini savunmak istediğini bildirdi. Herkes şaştı buna, en çok da böyle bir şey beklemeyen efendisi şaştı. Bunu bize Montaigne anlatıyor. Demek ki bu hödük insan haklarını keşfetmişti. Asıldı elbet, olacağı buydu. İnsan çağının önüne geçmemeli."
Reklam
Hakkı belirleyen biraz da insanın doğal eğilimleridir (...) Hak da haksızlık da insanın kendisine say­gısını belirleyen ya da saygısızlığını belirleyen temel kavramlar olmakla tümüy­le bilinçten alırlar güçlerini.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.