Felsefesiz yaşamak, açmaya çalışmadan gözü kapalı yaşamaktır; üstelik, gözümüzün görüp meydana çıkardığı bütün şeyleri görmenin ve bu vasıta ile renkler ile ışığın güzelliğini tatmanın verdiği zevk asla felsefenin bulup meydana çıkardığı şeylerden ,edinilen bilginin verdiği neşe ile ölçülemez; ve sonra bize, ahlâkımızı düzenleme ve bu dünyada hayatımızı idare için felsefe öğrenmek, adımlarımıza öncülük için gözlerimizi kullanmaktan daha gereklidir. Yalnız kaba hayvanlardır ki durmaksızın vücutlarını besleyecek gıdayı aramakla uğraşır, çünkü bütün işleri güçleri vücutlarını korumaktır; ama varlığının başlıca bölümü ruh olan, insanların temelli düşüncesi gerçek gıdası olan bilgeliği aramak olmalıdır. Birçok kimseler bilgeliği arama yolunda muvaffak olacaklarını ümidedetseler ve ne derece kadar buna muktedir olduklarını bilselerdi, şüphesiz kendilerini araştırmaya vermekten çekinmezlerdi.
Gerçek faziletlere gelince, onların da hepsi gerçek bir bilgiden gelmez, fakat bazen eksiklik veya yanlıştan doğanları da vardır. Böylece çok zaman sadelik iyiliğin sebebi olduğu gibi, çok zaman da korkudan sofuluk, umutsuzluktan cesaret doğar.
Bir çok ruhların tabiatını tetkik ettiğimde şuna dikkat ettim ki, gerektiği gibi kullanıldığı taktirde, doğru düşünmeye, yani iyi hüküm vermeye ve hatta en yüksek ilimleri elde etmeye gücü yetmeyen hiçbir ruh yoktur.