Felsefeye Başlangıç

Mehmet Emin Erişirgil

Oldest Felsefeye Başlangıç Posts

You can find Oldest Felsefeye Başlangıç books, oldest Felsefeye Başlangıç quotes and quotes, oldest Felsefeye Başlangıç authors, oldest Felsefeye Başlangıç reviews and reviews on 1000Kitap.
“Bilerek” yaşamaya düşkün bir kimse düşünün. Bu “bilme eğilimi”nin, “biliyor olmak”tan çok “bilgisizlik”ten kaynaklandığını sanıyorum. 2500 yıl önce Grekler bu bilgisizliğin insan doğasının “tuhaf özelliği”ni oluşturduğunu düşündüler ve “insan”ı bu “bilme eğilimi” ve bu eğilimle uyumlu bir yaşam sürme özelliğiyle tüm varolanlar arasında “en tuhaf varolan” olarak tanımladılar. Böylece “düşüncenin insan yaşamına kılavuzluğu”, başka bir deyişle “felsefe” Grek düşünürlerle başlamış oldu. Başta, apaçık gördüğümüz çukurlara düşen ancak yıldızlara basarak yürüyen, tahtı terk eden adam Thales ve hakiki anlamda ilk filozof Parmenides olmak üzere onlar doğa olaylarını doğaüstü güçlerle değil fakat doğaüstü güçlerin de üstünde olan başka bir güç ile, “düşünce” ile açıklıyorlardı. İşte olağanüstü güçlerin üstüne yükselen bu olağan “düşünce gücü” insanı “insan” olarak belirleyen ve onu başka şeylere dönüştüren şey oldu. Bu güç kendisi aracılığıyla kendi sıradanlığını kavrayan stoacı Marcus Aurelius’un Meditasyonlar ya da Kendime Düşünceler adlı yapıtında taçlandırılarak tahta çıkarıldı: “Evren yalın değişimdir ve bu yaşam düşüncedir.” Prof.Dr. Metin Bal
Herakleitos’un bu sözü onun 62’nci fragmanında geçer: “Savaşın her şeye ortak olduğunu ve çekişmenin adalet olduğunu ve tüm her şeyin çekişme yoluyla meydana gelip yok olduğunu (?) bilmeliyiz”,
Reklam
Entelektüel hayata küçük bir not defteri ya da günlük tutarak girmeye başlayıp, kendi düşünce dünyanızı oluşturabilirsiniz. Bu konuda kendinize söz verin ve hemen yarın bunu yapmaya başlayın ya da bugün. İnsanların çoğunluğunun hayatı, bu hayatın gerisinde bırakılmış bir leke olarak kalıyor görünüyor. İnsanlığa bir şey bırakmak bir hayal olabilir. Eğer bunu yapamıyorsak insanlığı meşgul etmemek gerekir. Ya bir şey bırakmak, ve bunu kimseye zarar vermeyen bir hırsla başarmaya çalışmak gerekir ya da hiçbir iz bırakmadan çekip gitmek. Eğer insanlıkla ilgili dertleriniz var ise bunlar yapabileceğiniz şeyler olabilir.
Yapmak zorunda tutulduğunuz şeyler değil, yapmak istediğiniz şeyler sizi bağlamalı. Hayatınızı hangisine bağlı sürdürüyorsunuz? Zorunluluk, yapmak istediğiniz şeylerdir. Demek ki hayat bir alışkanlık olmamasına rağmen sizin onu sürdürüş biçiminiz bir alışkanlık. Güzel ve sizi gerçekten mutlu edecek şeyler yapıyor olduğunuz şeyler arasında değilse, bu yapıyor olduğunuz şeyleri sürdürmeniz neden?
Eylem gücünüzü artırın, onun körelmesine izin vermeyin. Varolmak, iyi olmak, sağlıklı olmak, doğru söylemek, güzelin huzurunda olmak zorunda değiliz. Hayat bir alışkanlık değildir. Onu alışkanlık olarak sürdürüp onun getirdiklerinin önemli bir kısmını hor görüp, diğer kalan kısmını ise reddedenlere şunu diyorum: “Hayat öylesine olur. Ne olmuş? Bunu beklemiyor muydunuz yoksa.” Bu alışkanlığı kırmanız için kesintiler yaşamalısınız, bir sevgi ilişkisinde aldığınız unutulmaz kesikler ya da deneyimden yoksun ahlak çatallamaları gibi. Alışkanlığınız gereği at olmaya alışmışken, üzerinize bahse girmişlerin gözünde eşşek çıkabilecekken, daha kötüsü, sakata çıktığınız çok olmadı mı? Bu deneyim çoğu zaman alışkanlığa dönüştürdüğünüz başka bir dostlukla sonuçlanmadı mı? Yaşam karşısında ne yapacağınız konusundaki en kaçamak sözlerden biri “bakalım” değil mi? Unutmayın ki eğer bakabiliyorsanız yapabilirsiniz de.
Eylem gücünüzü yok eden alışkanlıklarınızın çözülmesi için yalnız kalın, ne kadar zor olsa da dönüşümden korkmayın, bunun için zaman ayırın. Olduğu haliyle insan ilişkileri ve dünyayı düzeltme çabanızdan vazgeçin, bunu bir çaba bile sayamam, bu konuda yapabileceğiniz şey kendi tarzınızı, kendi çalışma yönteminizi geliştirmektir. İlişkiler ve dünya uyumsuzdur çünkü. Önermediğim düzeltme çabası tam karşıtı olduğunuz plana dahil olmakla ya da bu planı gözden yitirmekle sonuçlanır, kendinizi kandırmaktan vazgeçin. Ruhu bedene bağlamanın kendinize özgü yolunu yaratabilirsiniz, sessizlik seremonileri oluşturun, Herakleitos’un yaptığı gibi ıslak olanı kurutun, kuru olanı yakın. Ruhu bedene bağlamanın şimdiye kadar bildik yollarını sessizce yıkın. Felsefe size bu konuda kesinlikle yardımcı olacaktır.
Reklam
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.