Felsefe halkın içinden alınıp, gizli köşelere, ücralara konmuşken, bunu farkeden bir bilge, onu çıkarıp herkesin görebileceği bir yere geri koymak istemekte. İşte o kişi Ahmet Arslan'dır. Kendi söyleşilerinden de duyduğumuz üzere, Felsefeyi zorlaştıran aracılar yüzünden Felsefe zor görünmektedir. Hatta kendisi bile üniversitenin ilk yılında hiçbir şey anlamadığını söylemektedir. Oysa Ahmet Arslan'ın anlatımında Felsefe, her bireyin anlayabileceği bir şekilde tasvir edilmiş, anlatılmıştır. Kitapta zorluk çekeceğimden ötürü tedirginlik duymuş biri olarak, hiçbir noktasında zorluk çekmediğimi söylemeliyim. Ahmet Hoca bu işi hepimizin anlayabileceği bir ustalıkla yapmış. Tıpkı ünlü Fizik Bilimci Feynman'ın dediği gibi "Bir şeyi küçük bir çocuğa anlatabiliyorsan, işte o zaman onu gerçekten anlamışsın demektir."
Tabi yanlış anlaşılmasın, bu dediklerim kitabın anlaşılabilirliği açısından bir değerlendirme. Onun haricinde, kitabın her kısmında, uzun düşünme süreçlerine ihtiyaç vardır ve bu süreçler faydalıdır. Ahmet Hoca kitabında, öncelikle kavramlar evrenini bize tanıtmakta ve ancak sonrasında bu kavramlar aracılığı ile bize düşünce egzersizleri yaptırmakta, bu evrende bizi dolaştırmaktadır. Kitapta felsefe kronolojik olarak ele alınmamış, disiplinlerine göre ele alınmıştır ve bunlar da: Bilgi, Bilim, Ahlak, Varlık, Siyaset, Tarih, Hukuk, Sanat, Din ve Eğitim Felsefesi'dir.
Bu kitabı herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Keyifli okumalar.
