İnsan bilgisi yüzyılların, sayısız insanların emek ve zahmetlerinin
bir ürünü olduğuna göre, bu sayısız insanların ortaya koydukları bu
bilginin bir sürekliliği var mıdır? Yoksa burada insan düşünmesi gelişigüzel, rastgele mi hareket ediyor?
Fakat anlama için yalnız direkt kavrama ve bilme yetmez. Anlama aynı zamanda bizden bir şeyi sevmeyi, sevgi ile karşılamayı, ona açık olmayı, önyargılardan sıyrılmayı; insanın bir duruma, anlamak istediği şeye doğrudan doğruya girmesini, onunla doğrudan ilişki kurmasını gerektirir.
ethik bakımından özgürlük bir olanaktır. Bu olanağın gerçekleştirilmesi insanın kendisine, kişiliğine dayanır. Burada insan sadece kendisinden sorumludur.