Felsefeye Giriş

Ahmet Arslan

Felsefeye Giriş Sözleri ve Alıntıları

Felsefeye Giriş sözleri ve alıntılarını, Felsefeye Giriş kitap alıntılarını, Felsefeye Giriş en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mutlu bir domuz olmaktansa mutsuz bir Sokrates olmayı tercih ederim.
Sayfa 217
"Ahlâk felsefesi Kant'ın çok açık bir biçimde gösterdiği gibi, insanın seçme özgürlüğünü varsaymak, talep etmek zorundadır. Özgürlük yoksa ahlâklılık da yoktur."
Sayfa 193 - Adres Yayınları - 21.Baskı: Temmuz 2014Kitabı okudu
Reklam
"Bir şeyi iyi olduğu için arzu etmeyiz; o, arzu ettiğimiz için iyidir."
Dikkate değer Felsefi bir açıdan Din-İman bahsi
Eğer bilmek iman etmenin veya inanma­nın yerini tutabilseydi veya iman edilen şey aynı zamanda bilinme­si yapısal olarak mümkün bir şey olsaydı, o zaman dine gerek kal­maz, bir süre sonra inancın yerini bilgi alırdı. İman, insanın bir şey, bir varide, bir değer hakkındaki bilgi eksikliğinden ötürü geçici bir süre için benimsenen ve bu konuda kesin, güvenilir bilgilere ulaş­ma imkânı doğduktan sonra yerini bu bilgiye terk etmesi gereken bir zihin etkinliği veya bir ruh tasdiki değildir, tersine bir şey, bir varlık, bir değer hakkında, bilgiden bağımsız olarak benimsenen ve herhangi bir karşı-bilgi ile ortadan kaldırılması söz konusu ol­mayan, çünkü insan ruhunun ayrı bir planına ait olan orijinal bir zihin etkinliği veya ruhsal-iradi bir tasdiktir.
Sayfa 30 - Adres YayınlarıKitabı okudu
İnsan ancak sanat aracılığıyla tam olarak insan olur ve gerek duyusal ihtiyaçların, gerekse akılsal zorunluluğun alanından kaçarak gerçek anlamda özgür olur.
Sayfa 258 - Adres Yayınları, e-kitapKitabı okudu
Akıl-Vahy. Kierkegaard ve Farabi
"Dinin söylediği şey akla uygun olsaydı, zaten herkes onu kabul ederdi ve ona inanmaktan, iman etmekten söz etmek anlamsız olurdu." "Aklıyla bilmesinin mümkün ol­duğu şeyi bildirmesi durumunda vahyin hiçbir anlamı ve faydası olamaz. Eğer durum böyle olsaydı, insanlar akıllarına başvurur ve herhangi bir vahye ve peygamberliğe ihtiyaç duymazlardı"
Sayfa 318 - Adres YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ilk yaratılan Faal Akıl, Nur-u Muhammed'i, Aklı-Evvel.
Felsefe tarihine baktığımızda Tanrı’ nın varlığı­nı kabul eden filozofların kabul etmeyenlere göre çoğunluğu oluş­turduğunu gördüğümüz gibi, Tanrı’nın varlığının doğal-akılsal ka­nıtlarla kanıtlanmasının mümkün olduğunu düşünenlerin sayısının da O’nun ancak vahyin kendisine, kişisel-dinsel bir deneye dayanı­ larak kabul edilmesi gerektiğini söyleyenlerin sayısından daha fazla olduğunu hatırlatmak uygun olacaktır. Bu belki felsefenin kendi­sinden ve akla olan güveninden dolayı ortaya çıkan bir sonuçtur.
Sayfa 290 - Adres YayınlarıKitabı okudu
İmge-Simge (Sembol) Kilit-Anahtar
***** Edebiyatın ifade aracı dil ve kelimeler­ dir. Kelimeler ise kelimeler olarak yalnızca sembollerdir. Onlar birtakım anlamların sembolleridir. *****
Sayfa 265 - Adres YayınlarıKitabı okudu
HEGEL
***** “Ne ki gerçektir akılsaldır; ne ki akılsaldır, gerçektir" *****
Sayfa 226 - Adres YayınlarıKitabı okudu
Tarihte uzun bir süre insanlar doğrudan doğruya Tanrı olduğunu veya Tanrı'nın yer yüzündeki temsilcisi olduğunu iddia eden kişiler tarafından yönetilmişlerdir.
Sayfa 186 - Adres Yayınları, e-kitapKitabı okudu
Reklam
Pascal
***** Kalbin öyle nedenleri, gerekçeleri vardır ki akıl on­ları kavrayamaz. *****
Sayfa 317 - Adres YayınlarıKitabı okudu
Farabi
Hiçbir öz, öz olarak, varlığını gerektirmez; o halde kendisi­ne varlık veren bir varlık olmadıkça her özün, tüm evrenin, sadece bir kavram olarak kalması, gerçekleşmemesi gerekirdi. Ama ev­ren, insan, bütün özler önümüzde varlıklar olarak gerçekleşmiş bulunmaktadır; o halde onları varlığa geçiren ve kendisinde öz ve varlığın bir ve aynı şey olduğu bir varlık, yani Tanrı vardır
Sayfa 303 - Adres YayınlarıKitabı okudu
***** Darwin’ in gö­rüşü, bilimsel olarak kesin bir tarzda doğrulanmış değildir; olsa olsa bir büyük varsayım veya kuram niteliğindedir. *****
Sayfa 284 - Adres YayınlarıKitabı okudu
Devlet Halkın efendisi değil kâhyası, vekili, vekilharcıdır.
"Toplumun yetki alanına girmeyen ve ona tabi kılınması gerekmeyen herkesin ruhunun bakımı ve göğe ilişkin şeyler, herkesin kendisine bırakılmak zorundadır’. Devletin amacı yurttaşların canlarını, özgürlükleri­ni, mallarım korumaktır; onların öbür dünyadaki kurtuluşları ile ilgilenmek onun üstüne vazife değildir.
Sayfa 237 - Adres YayınlarıKitabı okudu
İlerici Eğitim Modeli ile ilgili Çok Güzel, Konu Başlıkları.
Eğitim, hayatın kendisi olmalıdır, hayata bir hazırlık değil. Öğrenme, çocuğun ilgileriyle doğrudan ilişkili olmalıdır. An­lamlı bilgi, kendisiyle bir şey yapılabilen bilgidir. Öğretmenin görevi yönlendirmek değil, tavsiyede bulumaktır. Okul rekabetten çok işbirliğini teşvik edici olmalıdır. Gerçek gelişmenin zorunlu koşulu olan fikirler ve kişiliklerin serbestçe etkileşimine imkân veren ve onu teşvik eden biricik ortam, demokratik ortamdır.
Sayfa 340 - Adres YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.