Bakışı, hayatının ufkuna dönük, kendinde eksik olan şeyi doldurma niyetiyle
hareket etmiş ve bir türlü bunu başaramamıştır ve hep kendine dönmüştür. Aslında bütün hareketlerinin hedefi kendisidir. Bütün anlaması ve bilmesi, bu amaca hizmet etmektedir.
Travmatik geçmişi ve iflah olmaz bugünü düşünüp durduğu için bir kısır döngü içine sıkışmış bir hal varlığı parçalıyor ve kendi sanal dünyasını oluşturuyor...
Hakikat ulaşılmak ister! Hiç kimsenin ağzına pişmiş olarak düşmez, sadece oturup bekleyene görünmez, bilakis ona giden tehlikeli yolun göze alınıp harekete geçilmesini ister. Hakikat riske atılmayı ister. Ancak hakikati riske atabilenler, tekrar onun tarafından kucaklanabilirler. Bu kucaklama esnasında da terk edilmişlik duygusunun boğucu sarmalından kurtulma şansı ortaya çıkar...