Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Varoluşçuluk

Felsefi Düşün - Sayı 12

Gökhan Murteza

Felsefi Düşün - Sayı 12 Sözleri ve Alıntıları

Felsefi Düşün - Sayı 12 sözleri ve alıntılarını, Felsefi Düşün - Sayı 12 kitap alıntılarını, Felsefi Düşün - Sayı 12 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Simone De Beauvoir:
"Etik, kurulmuş bir değerler ve ilkeler topluluğu değildir, aksine kendisi aracılığıyla değerlerin ve ilkelerin kurulduğu, yaratıcı bir harekettir."
Sayfa 241 - Zeynep Zafer Esenyel - Özgürlüğü Özgür Bırakmak: Simone de Beauvoir'ın Varoluşçu Etiği ÜzerineKitabı okudu
Mutsuz birey kendi hayatının içinde mevcut olmayandır.
Sayfa 8 - Yasemin AKIŞ ZAMAN - Boş Mezarın Hikayesi: Ya/Ya da'nın Baştan Çıkarıcıları ve En Mutsuz Olan ÜzerineKitabı okudu
Reklam
Simone De Beauvoir:
"İnsan durumunun en temel belirsizliklerinden biri de, yaşanan her anın ölüme doğru kaybolup gitmesidir. Bu trajik paradoksla yüzleşenler ölüme doğru olan her hareketin de yaşam olduğunu görürler, yaşamak için şimdinin ölmesi gerekir."
Sayfa 239 - Zeynep Zafer Esenyel - Özgürlüğü Özgür Bırakmak: Simone de Beauvoir'ın Varoluşçu Etiği ÜzerineKitabı okudu
J. P. Sartre:
"Benim asla geliştirmeyi durdurmadığım fikir, sonunda insanın kendini yaptığı şeyden daima sorumlu olmasıdır. Bence bir insan daima, ona yapılan şeyin dışında bir şey yapabilir. Bu benim özgürlüğe verdiğim sınırdır."
Sayfa 160 - Gökhan Gürdal - Varoluşuçu Sinema: Ingmar Bergman Sinemasının Varoluşçuluk ile Olan İlişkisi ÜzerineKitabı okudu
Sartre'a göre, insan kendini seçebildiğine göre, ne olduğundan sorumludur. ** İnsanı en baştan tasarlayan, kavrayan bir Tanrı olmaması sebebiyle böyle bir sonuca varır, Sartre. Tanrı yoksa insanın belirlenmiş bir doğası da olamaz. Dikkat edilmesi gereken, Tanrısız insan dahi - kendi seçimlerini kendisi belirlediği, oluşmaya devam ettiği için - yaptıklarından sorumludur, tıpkı Tanrı'nın varlığına inanan insanların sorumluluğa inandıkları gibi. Hesap verilecek bir öte dünya olmadığını kabul etmek, sorumsuzca bir yaşamı gerekli kılmaz. İnsan en nihayetinde sorumlulukla insan olabilmektedir.
Toplumun dikte ettiği alışılmış, üzerinde uzlaşılmış davranış tarzlarını sorgulamadan kabul etmek belirli bir yaşam kolaylığı sağlarken vasatla idare etme gibi bir sonucu da doğurur. ** Bu cümle bana Russell'ın şu cümlesini hatırlattı: "İnsanların düşünceleri çoğunlukla kendilerini huzurlu kılacak tarzda kurulmuştur. Çoğu insan için doğruluk ikincil bir öneme sahiptir." (Bertrand Russell - Felsefe Yapma Sanatı -12)
Sayfa 125 - Feyza Şule Güngör - Felsefi İntihar ya da Absürdü Aşkınlaştırmak: Camus'nün Kierkegaard Eleştirisini SorgulamakKitabı okudu
Reklam
Sartre'ın "Cehennem başkalarıdır" sözü üzerine:
Sartre, söz konusu cümlenin, insanın doğuştan kendisini bulduğu ve başkaları tarafından hazırlanmış koşulları imlediğini belirtir. Sartre'a göre ancak "cehennem" sözcüğünün karşılayabileceği bu koşullar bütününden tek kurtuluş yolu ise başkalarının belirlediği biçimi değiştirmek için eyleme geçmektir. Cehennem tasvirinin örneklemi için bir köylü çocuğu ile birlikte 1930-35 yılları arasında Cezayir'de doğmuş bir çocuğu seçen Sartre için, Cezayirli çocuğun yazgısı olan ölüm ve işkenceden tek kurtuluş yolu başkaldırmasıdır.
Sayfa 47 - Emine Canlı - 'Varoluş' ve 'Öz' Arasında: Sartre'ın 'Yeryüzünün Lanetlileri' Önsöz'üne Yönelik Eleştirel Bir İncelemeKitabı okudu
En mutsuz olanın mutsuzluğu hayatının idealleri ve gerçek deneyimleri arasındaki tutarsızlığın bir ürünüdür.
Sayfa 13 - Yasemin AKIŞ ZAMAN - Boş Mezarın Hikayesi: Ya/Ya da'nın Baştan Çıkarıcıları ve En Mutsuz Olan ÜzerineKitabı okudu
Cassin, nostos (dönüş) ve algos (acı) sözcüklerinden oluşan nostaljinin, İsviçre Almancasında 17. yüzyılda literatüre geçmiş bir hastalık adı olduğunu söyler: Sözcük, 1678'de 14. Louis'nin paralı askerlerinin mustarip olduğu sıla özlemini açıklamak için icat edilmiştir. Bu hastalar evlerine döner dönmez iyileşmektedirler. Dolayısıyla yurdun çağırması, iyileşmeyi vaat eder.
Sayfa 144 - Aysun Gür - Kış Uykusu: Varoluşuçuluk Açısından Bir YorumlamaKitabı okudu
Kierkegaard'ın inanç metaforu, sakin havalarda sakin bir şekilde denizde yol alan bir gemiyi değil; daimi bir sızıntıya sahip olan ve insanın azgın sularda batmaması için çaba göstermesi gereken bir gemiyi andırır.
Sayfa 130 - Feyza Şule Güngör - Felsefi İntihar ya da Absürdü Aşkınlaştırmak: Camus'nün Kierkegaard Eleştirisini SorgulamakKitabı okudu
Reklam
Nietzsche ve Medeniyet
İnsanın, hayvansal ve doğal eğilimlerinden sıyrılarak, akıl ve ahlak aracılığıyla medenî insan haline gelmesi her ne kadar pek çok kişi için övülen bir gelişme olarak görülse de, Nietzsche'ye göre, bir hastalık belirtisidir. Çünkü medeniyet, yaratıcılığın gelişmesine değil, toplumların tekdüzeleşmesine ve kontrol altında tutulmasına hizmet etmektedir. Roma medeniyetinden beri amaçlanan, akıl, teknik bilgi ve ahlak kuralları aracılığıyla insanların belirli reçetelerle kontrol altında tutulması ve daha kolay yönetilebilmesi, yönlendirilebilmesidir.
Sayfa 101 - Ezgi Ece Çelik - Nietzsche Felsefesinde İnsanın Aşılması Bakımından Varoluş ProblemiKitabı okudu
Albert Camus:
"Gerçek anlamda tek bir ciddi felsefi soru vardır. O da intihardır. Hayatın yaşamaya değip değmeyeceği tüm diğer sorular içinde temel olanıdır. Diğer tüm problemler, dünya üç boyutlu mudur insan zihni dokuz mu on iki mi kategoriye sahiptir gibi sorular daha sonra gelir."
Sayfa 162 - Gökhan Gürdal - Varoluşuçu Sinema: Ingmar Bergman Sinemasının Varoluşçuluk ile Olan İlişkisi ÜzerineKitabı okudu
En mutsuz olan tam anlamıyla ne gelecekte ne geçmişte ne de şu anda yaşamayı başaramayandır. Bu dünyalar arasında yer değiştirip durur.
Sayfa 11 - Yasemin AKIŞ ZAMAN - Boş Mezarın Hikayesi: Ya/Ya da'nın Baştan Çıkarıcıları ve En Mutsuz Olan ÜzerineKitabı okudu
Kierkegaard'ın "küçük burjuva bayağılıkları" olarak adlandırdığı deneyimler, ölümün ve varoluşun sıkıntılarıyla yüzleşmek yerine hazlarla kendini oylamayı içerir. Birey çoğu zaman umutsuzluğunun farkında değildir.
Sayfa 122 - Feyza Şule Güngör - Felsefi İntihar ya da Absürdü Aşkınlaştırmak: Camus'nün Kierkegaard Eleştirisini SorgulamakKitabı okudu
Kierkegaard için ise Hegel'in dünyayı rasyonel bir düzen içinde açıklama ve kanıtlama çabası, dinin savunuculuğunu yapıyor gibi görünse de, zoraki bir düzen çabasıdır. (...) Düşüncede düzen ısrarı, düşünceyi çerçeve içine almak, başı ve sonu belirli bir sabiteler yığını haline getirmektir.
Sayfa 119 - Feyza Şule Güngör - Felsefi İntihar ya da Absürdü Aşkınlaştırmak: Camus'nün Kierkegaard Eleştirisini SorgulamakKitabı okudu
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.