Hollywood sineması üzerine kaleme aldıkları kitaplarında Molly Haskell (1987) ve Marjorie Rosen (1973), onyıllara bölünmüş kronolojik bir sıralamadan hareket ederek, kadınların filmlerdeki tarihsel konumunu incelediler ve konuya daha kapsamlı bir açıklama getirdiler. Bu çalışmalar, sinema ile 'ideoloji' nosyonuyla macunlanmış toplum arasında dolaysız bir ilişki bulunduğunu ön varsaymaktadır. Belirtilen bu varsayıma göre, sinemanın hakikati yansıttığı farz edilmektedir. Aynı sosyolojik bakış açısıyla, Hollywood'un hayal fabrikasının sakıncalı oluşunun sebebi, yanlış bilinç üretmesi ve bu filmlerin 'gerçek' kadınları değil, sadece ideolojik anlam yüklü 'kadınlık'a ait klişe imgeleri göstermesidir.