Attila İlhan’ın “Dersaadet’te Sabah Ezanları” romanının ardından ikinci bir romanını okumak istedim en çok ismini duydum kitabı “Fena Halde Leman” tercihim oldu.
“Ben Leman Korkut’u tanıdığım zaman 40 yaşını geçmiş bir kadındı.Az bulunur kadınlardan. Ölçülü güzelliği ciddiliği Telaşsız kararlılığı ilk bakışta göze çarpmaz. Sonraları, bilerek çekimser yaşadığını saptadım. Dikkati çekmekten hoşlanmıyor bunu başarıyor da.”
Kitap bu paragrafla başlıyor.
Bir gazetecinin, tatildeyken, uzaktaki bir teknede görüp etkilendiği, gizemli kadının hayat hikayesini merak etmesiyle başlar.
Araştırdıkça, teknede gördüğü kadının araladığı hayat, tahmin edilebilecek olandan çok daha fazlasıdır.
Derinlerde yaşanan, hep üstü örtülmeye çalışılan, “yasak cinselliğin” anlatıldığı, konuşulmaya bile korkulan ilişkiler, sıradan gibi anlatılmış.
Kitapta her şey normalden fazla.
Yani,“fena halde leman”.