Nihat Erim hükümeti, muhtira filan bahsettiğinden, kitabın başlangıcının 1971 civarında geçtiğini anlıyorum. Bir gazete editörü, Ege'nin zengin bir ailesi hakkında bilgi toplamak istiyor ancak hiç beklemediği bir hayat hikayesine ulaşıyor. Hikaye, yıllar öncesine gidiyor, o sıralarda kimlerin nasıl zengin olduklarına dair ufak ipuçları veriyor. Hatta kitabın başlarında acaba siyasi bir kitap mı diye düşünmeden edemiyorum.
Daha sonra olayların boyutları oldukça farklılaşıyor. Paris'te yaşayan Jeanine'nin nasıl İzmir'li Leman'a dönüştüğü ile başlıyor. Eşini kaybeden Leman'ın ve etrafındakilerin farklı cinsel tercihleri, sapkınlıkları, duyguları, hırsları ile devam ediyor ve sona buluyor.
Yazıldığı dönem itibarıyla oldukça cesur bir roman. Hatta belki bugün için bile hala cesur sayılabilir.
Severek okuduğumu söyleyemem ama yarıda da bırakmaya gönlüm razı olmadı, çünkü genelde kitaplarımı bırakamam, hep haksızlık yapıyor gibi hissderim. Ama tavsiye edermiyim, sanıyorum etmem :)