Fener Balat Ayvansaray

Ahmet Özbilge

Most Liked Fener Balat Ayvansaray Posts

You can find Most Liked Fener Balat Ayvansaray books, most liked Fener Balat Ayvansaray quotes and quotes, most liked Fener Balat Ayvansaray authors, most liked Fener Balat Ayvansaray reviews and reviews on 1000Kitap.
Budapeşte'de gezmiştim Gül baba türbesini..
"Kimilerine göreyse, Gül ismi, içindeki türbenin Gül Baba'ya ait olduğuna inanılmasından kaynaklanmakta. Budapeşte'de dahi türbesi bulunan bu Gül Baba, nasıl bir zat-ı muhteremmiş, ben hâlâ anlayamadım. Nereye giderseniz gidin karşınıza illaki bir Gül Baba Türbesi çıkıveriyor.."
"Ev alma komşu al" deyimi :)
"Felç olmuş ekonomiyi düzeltebilmek amacıyla vergiler çok fazla yükseltilir. İnsanlar bu fahiş vergileri ödememek için evlerini terk edip kaçmaya başlarlar. Bunun üzerine, çıkarılan yeni bir yasayla, kaçıp ortadan yok olanların vergisi komşularına ödetilmeye başlanır. Derler ki, ev alma komşu al deyimi de bu zamanda ortaya çıkar.."
Reklam
"XIX. yüzyılda, sanayileşmenin Haliç'e verdiği yeni çehre, hali vakti nispeten yerinde insanların daha temiz ve sakin muhitlere taşınmasına sebep olur. Yahudi cemaat yavaş yavaş, önce Galata civarına, sonra da Kurtuluş, Pangaltı, Şişli'ye göç etmeye başlar. Böylece Balat, XX. yüzyılın başında belirgin bir değişime uğrar. Daha sonra, 1942'de yürürlüğe giren Varlık Vergisi nedeniyle çok zor durumda kalan ve devlete olan güvenlerini yitiren çok sayıda Yahudi, 1948'de kurulan İsrail'e göç eder. Sonuçta Balat'ta, sinagogların yakınında yaşayan birkaç aileden başka Yahudi kalmaz.."
"Çeşmenin suyu artık akmıyor, bir tek üzerindeki yazıları kalmış. Caminin çok yakınında, yolun öte tarafında bir çeşme yapısı daha var. Yakın zamanda, etrafı temizlenip, onarılan bu çeşmenin de suyu akmaz olmuş. İstanbul halkının, çeşmelere karşı, bu bitmek tükenmek bilmez kin ve nefreti nereden geliyor acaba ?.."
"Bar-Mitzva, 13 yaşına gelen Musevi erkek çocuğun ibadet topluluğuna kabulü ve ergenlik töreni anlamına gelmektedir. Yine Jak Deleon'un Anıtsal İstanbul Rehberi'nden öğrendiğimize göre, sinagogun içinde yapılan düğün törenlerinden sonra kapının önüne bir halı serilip üzerine bir tepsi dolusu levrek balığı konur. Gelin içeriden, tepsinin üstünden atlayarak çıkarken, davetliler de "balıklar kadar doğurgan olur inşallah" diye seslenir..."
"Balat'ın neredeyse tamamen bir Yahudi semti haline gelmesinin asıl nedeniyse, 1660 yılında Eminönü civarını kül eden Ayazmakapı yangınıdır. Bu olaya kadar, birçok Yahudi ailesi Eminönü'deki Tahtakale, Bahçekapı, Yemiş İskelesi, Balıkpazarı semtlerinde, "yahudhane denilen ahşap evlerde yaşamaktadır. Yangından sonra, yahudhanelerin neredeyse tamamı yok olur.."
Reklam
"24 Şubat 1954'te görünen buz kütleleri yine Boğaz trafiğini aksatır. Meraklılar buz üstünde yürür. Hatta kimileri sandallara atlayıp, bu buz kütlelerine kadar gider, yanlarında getirdikleri bayrakları üzerlerine dikerek fotoğraf çektirirler. Görüldüğü gibi neredeyse her 50-60 senede bir İstanbul suları soğuktan donmuş. Bu demektir ki yeni bir don vakasının eli kulağında.."
"İşin acı tarafı, araştırılmayan, uzmanların gözetiminde koruma altına alınmayan bu yapılar günden güne yok oluyor ve de yok ediliyor. Türkiye'nin her tarafında arkeolojik çalışmalar yapılırken, kimse İstanbul'a dokunamıyor. Bizans hazinesini sahiplenmek yerine, Bizans hortlar korkusuyla akıllara durgunluk veren önlemler alınıyor... Hele hele, bunların turizm gelirlerini artırmaya çalışan bir ülkede yapılması hiç anlaşılır gibi değil..."
Mor imparatorluk rengidir .. Mor olsun taştan olsun:) benim olsun:)
"Sarayda en çok karşılaşılan renk, imparator ailesinin özel rengi erguvandır. II. yüzyılda, Diocletianos'un buyruğuyla erguvan renginin kullanım hakkı yalnızca imparatorluk ailesine ait olur. Erguvan rengi boya, oldukça ender bulunan dikenli deniz salyangozundan elde edilir.."
"Kanuni Sultan Süleyman'ın, babası Yavuz Sultan Selim'in hatırasına yaptırttığı cami, şehrin beşinci tepesi üzerindedir. Avlusunun ortasında güzel bir şadırvan bulunur. Pencerelerinin üstlerinde erken devir İznik çinileri vardır. İç süsleme oldukça azdır. Yavuz'un sade kişiliği, sanki mimarın tarzına da yansır. Anlatılanlara göre Yavuz ne kadar sade bir insan ise, oğlu Süleyman da o denli süslenmeye düşkündür. Bir gün Yavuz yine oğlunu aşırı derecede süslü ve gösterişli bir elbiseyle görünce, dayanamaz ve: "Süleyman, Süleyman ! Sen bunları giyersen, anan ne giysin peki?" diyerek oğlunu azarlamaktan kendini alamaz.."
36 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.