Feniçka merak ettiğim bir eserdi ve sonunda okudum. Kitabın içeriğinden kısaca bahsetmek gerekirse;
Ana karakterimiz Feniçka döneme göre daha özgür düşünen ,kadın erkek eşitliğini savunan, İsviçre’de doktorasını yapmış Moskovalı bir kadın.
Kitap Feniçka ve Psikolog Max Werner’in Paris’te tanışmasıyla başlıyor. Daha sonra Feniçka’nın yaşadıklarını Max Werner’in ağzından okuyoruz.
Feniçka ve Max arasında kurulan dostluk sonucunda Max kadınları belirli kalıplar içinde görmekten vazgeçip sadece’ insan’ olarak görmeyi öğreniyor.
Kısacası kitapta feminizm ve psikolojik tahliller önümüze çıkıyor.
Kısa bir kitap olduğundan çabucak bitti. Okumanızı öneririm.
Son olarak beğendiğim bir alıntıyı eklemek istiyorum;
“Biz eğitim sayesinde özgürlüğümüz için ,haklarımız için mücadelenin içine, yaşamın içine daha yeni giriyoruz.Bir kadın üniversite eğitimine başladığında sadece kafasıyla, zekasıyla değil, tüm istemiyle, tüm insanlığıyla kendini veriyor.Sadece bilgi edinmekle kalmıyor, yaşamdaki zihinsel devinimde de küçük bir pay sahibi oluyor.”
