Fenomenoloji Üzerine Beş Ders

Edmund Husserl

Fenomenoloji Üzerine Beş Ders Posts

You can find Fenomenoloji Üzerine Beş Ders books, Fenomenoloji Üzerine Beş Ders quotes and quotes, Fenomenoloji Üzerine Beş Ders authors, Fenomenoloji Üzerine Beş Ders reviews and reviews on 1000Kitap.
Sözlük
Apaçıklık (Evidenz): Apaçıklık sorunu Husserl'in tüm yapıtlarında ele aldığı bir konu olup, “apaçıklık” kavramı “yönelimsellik” yanında Husserl'in ikinci temel kavramıdır. Husserl'e göre apaçıklık raslantısal, bazı yargılara eşlik eden ilineksel bir duygu değildir. Doğru yargılara iliştirilebilecek bir psikolojik nitelik de değildir. Apaçıklık, doğruluğun yaşantısından başka bir şey değildir. Doğruluğun yaşantısı ise, bir ideal varolanın gerçek bir edimde yaşanmasından başka bir anlama gelmez
Zira 'kuşkucu' şöyle der: Bilgi, bilinen nesneden farklıdır. Bilgi verilmiştir, bilinen nesne verilmemiştir; hele ki aşkın denilen nesneler alanında hiç verilmemiştir. Buna karşın bilgiden nesneyle bağlantı kurması ve onu bilmesi beklenmektedir; bu nasıl açıklanabilir?
Reklam
Rengi algılayarak ve indirgeme yaparak saf fenomeni, rengi elde ederim. Sonra saf soyutlamayı gerçekleştirirsem, "fenomenolojik renk"in kendisine, öze ulaşırım. Ama açık bir düşlemde de, aynı biçimde tam olarak bu öze sahip olmaz mıyım? 'Anımsama'ya gelince, bu da hiç basit bir şey değildir; bize farklı nesne biçimleri ile birbirine geçmiş verilmişlik biçimleri sunmaktadır. Böylece birincil denen anımsama ile her algıyla zorunlu olarak içiçe geçmiş olan akılda tutmaya işaret edilebilir.
O halde fenomenolojik indirgeme yolunda, her psikolojik yaşantıya, kendi içkin özünü (tek tek alındığında) saltık verilmiştik olarak ortaya koyan, saf bir fenomen karşılık gelir. "İçkin olmayan gerçekliğin", fenomende düşünülmekle birlikte onda içerilmeyen ve aynı zamanda ikinci anlamda verilmemiş olan bir gerçekliğin tüm kabulleri bir yana bırakılmıştır, yani askıya alınmıştır.
Bilgi, kendisinde doğrudan ve hakikî olarak verilmemiş olan bir şeyi nasıl varolan olarak varsayabilir?
Neyin bu kadar bilmecemsi olduğu ve bilginin olanaklılığı üzerine yapılacak bir refleksiyonda, bizi neyin güç duruma soktuğuna yakından bakıldığında, bunun, bilginin aşkınlığı olduğu görülür. Her tür doğal bilgi, bilim öncesi ve özellikle de bilimsel bilgi, aşkın olarak nesnelleştiren bilgidir; o, nesneleri varolan olarak varsayar, kendisine "gerçek anlamda verilmemiş" olan, kendisinde "içkin" olarak bulunmayan olgu bağlamlarına, onları bilerek ulaşabildiğini iddia eder.
Reklam
111 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.