Fenomenoloji Üzerine Beş Ders

Edmund Husserl

Quotes

See All
“doğal tavır almanın genel savı”nın, dünyanın varlığının “ayraç içine alınması” yla, “bir yana bırakılması”yla, dünyanın varlığına ilişkin “yargı vermekten geri durma”yla {epokheyle) gerçekleşir. Bu “dünyaya ilişkin her türlü varlık inancının ayraç içine alınması", “her türlü varlık bildiren yargı vermekten geri durma”dır. Yaptığım “dünyanın varlığının yadsınması değildir, öyle olsaydı Sofist olurdum; onun varlığından kuşku da duymuyorum, öyle olsaydı Şüpheci olurdum; ama zamansal-uzamsal varolana ilişkin her türlü yargı verme yolunu kapatan fenomenolojik epokheyi gerçekleştiriyorum”
"Boş yapma yaa" dermişimm :D (şaka şaka:))
Ancak her şeyden kuşku duyamayacağım da apaçıktır; çünkü ben her şeyin kuşkulu olduğu yargısında bulunuyorsam, benim böyle bir yargıda bulunduğum kuşku taşımaz bu nedenle evrensel bir kuşkuyu sürdürmek istemek anlamsız olacaktır. Her kuşkulanma durumunda kuşkulanmakta olduğum, kuşkusuz kesindir.
Reklam
Ama belki bunların hepsi rüyadır, duyu yanılmasıdır.
Ama şimdi yeni ülkede sağlam adım atabilmemiz ve sonunda onun kıyısında karaya oturmamamız için yeni adımlar, yeni düşünceler gereklidir.
Reklam
Fenomenolojinin araştırma alanı işte bu varlık alanı, yani “saf bilinç”tir; başka bir deyişle “saf Ben”dir. “Saf Ben” ise yönelimsellik taşıyan “saf bilinç” yaşantıları akışında, yaşantı olarak bulunan bir şey değildir. Öyle olsaydı yaşantıların kendisiyle birlikte ortaya çıkıp yok olurdu. “Saf Ben” her yaşanan yaşantıda bulunan, her düşü­nenle düşünülen şeye ulaşan, her yaşantıda aynı kalan şeydir. Hiçbir yaşantının zorunlu olarak sürekli olması gerekmez, ama Saf Ben ilke olarak zorunlu olandır.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.