Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler Gönderileri
Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler kitaplarını, Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler sözleri ve alıntılarını, Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler yazarlarını, Fetihler, Hareketler ve Şahsiyetler Açısından Kürtler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih boyunca, Kürt toplulukları, kendilerine yönelik her sözlü veya fiili saldırıya güçleri ne olursa olsun cevap vermisler. Beklememişler ve erteleyememişler. Duymamayı ve görmemeyi başaramamışlar. Sabırsızlıklarını da "yiğitlik" olarak görmüşler. Her soyun bir zaafiyeti olduğu gibi bu, Kürtlerin ilkel bir zafiyetidir. Bu özellikleri yüzünden tarih boyunca her çıkışları, daha güçleri zayıfken kışkırtmalarla erken başlatılmış ve amacına ulaşmadan bastırılmıştır.
Selahaddin-i Eyyübî'nin kökenini tartışmak bile abestir. Selahaddin-i Eyyübî, Kürttür. Ancak onun kişiliğini İslâm'dan başka hiçbir milliyet açıklayamaz. O, ümmetin adamıdır; onun kişiliğinde ümmetin Arap, Türk, Fars, Kürt bütün unsurlarının buluşması vardır. Dağlarda yaşamaya alışık olmakla Kürttür, vur-kaç tekniğindeki başarısıyla Araptır, düşmanı oyuna getirme yeteneğiyle Farstır, ordu kurma becerisiyle Türktür. Çekirdek kadrosu, elbette kendi ailesi, mutlak dostları, kendisini Mısır'a vezir yapan ve çoğu onun emrinde şahadete kavuşan Hakkarili ve Erbil Kürt alim ve süvari birlikleridir. Ama askerlerinin önemli bir bölümü Türktür. Yanında pek çok Arap ve Fars alimi vardır. Nizamiye Medreselerinde yetişen her unsurdan ümmet âlimlerini dikkate almadan Selahaddin'i anlamak mümkün değildir.
İslam, yörenin en mazlum toplumu olan Kürtleri ilmi, iktisadi, siyasi yönden kalkındırdı. Siyasi yönden bitiş noktasında olan Kürtler İslâm'ın daha 3. yüzyılının ortalarında Ahvaz bölgesinde Ubeydullah El Kurdi önderliğinde bağımsızlığa doğru yol aldı. İslâm'ın 4. yüzyılından başlayarak Kürtler, Kafkasya'da büyük devletler kurdu. Ardından Diyarbakır yöresinde Mervanilerle ilmi ve iktisadi yönden tarihlerinin doruğuna çıktı. Yüzyılı bulmayan bir fetret döneminden sonra ise Kürtler Eyyübilerle çağlarının en güçlü ve en saygıdeğer devletinin başı oldu. Eyyübilerden sonra Batıcı Tanzimat'a kadar Kürtler hiçbir zaman kendi coğrafyalarının yerel yönetimini kaybetmedi. Ayrıca Osmanlı'da (kısmen Iran'da da) merkezi devlette büyük görevler üstlendi ve Bosna-Hersek'ten Yemen'e bütün Islam dünyasının yönetiminde aktif olarak görev aldı.