Fetih-nâmeler, padişahların fetihlerini anlatan eserlerdir. Üzerinde incelemesini okuduğunuz Fetih-nâme de sultan Fatih'in fetihleriyle, II. Bayezid devrinin ilk yıllarını içine alan tarih konulu eseridir. Hatta eser, İstanbul üzerine yapılan İslâm fetih ve kuşatmalarını bir kısmını da içine alması dolayısıyla, Fatih'ten önceki devirlere de taşmaktadır.
Yazarın, o devirlere bizzat idrak etmiş olması, seferlerin bazılarına katılmış, bazılarını da yakından takip etmiş bulunması bakımından büyük önem taşıyan bu eser üzerinde geçmişte geniş ve tanıtıcı bir çalışmanın yapılmadığını görüyoruz.
Kıvâmî'nin Fetih-nâme'si, hem dil hem de tarih açısından önemli bir eserdir. Eserde en hoşuma giden tarafta bu oldu. Osmanlıca nüshasını kaybetmemek amacıyla günümüz Türkçesi ile beraber verilmiş olması güzel bir düşünce.
Son olarak Osmanlıdan önce ve Osmanlılar zamanında tarih yazıcılığına değinmek istiyorum. Türklerde tarih yazıcılığı, Türklerin çok eski geçmişine rağmen yenidir. Orhun kitabelerinin, tarihî belgeler karakteri taşıması bir yana bırakılırsa, o devirden sonra etraflı ve ciddi tarih kitaplarının yazıldığı söylenemez. Bu anlamda tarih kitapları yerine, Türkler arasında destansı nitelik taşıyan ve daha çok dilden dile aktarılan epik tarihler vardır. Bu yönde araştırma konusunda ciddi sıkıntı yaşandığı aşikardır.
İncelemeye değer gördüğüm Kıvâmî'nin Fetihname adlı eseri okunmaya kesinlikle değer bir eserdir. Keyifli okumalar dilerim.
