"Attılar, dışladılar beni. Bunca yıllık hizmetten sonra... Gerçek Rus ünıversitelerinde bile uzmanlık alanımda benimle aşık atacak bir avuç insan çıkmaz."
"Ya ünün ne olacak? Tüm ülkeye yayılmış tertemiz adın? Ya bilime katkı için kurmuş olduğun düşler?"
"Kahrolsun düşlerin ikiyüzlülüğü, ünümüz ve adımızın sözde kalıcılıgı!.."
Kendini, bugüne kadar hiç hasta olup da ilaç almak zorunda kalmamış bir doktor, ya da yaşamında ilk kez bu gün ayağına top değmiş bir futbol yorumcusu olarak görüyor, bugün başına gelenleri şaşkınlık ve kaygı ile aklından geçiriyordu.
Deli gibi, telaşla, sanki kitaplar elinden alınacakmış korkusuyla, raflardaki kitapların hiç değilse bir bölümüne elini sürebilmek, açıp içlerinde ne var ne yok diye bakabilmek için, birini yerine koyarken diğerini eline alıyordu.