Gerçek hayatta da böyledir; kişi rahatsız olduğu şeye bir şekilde zarar veremeyeceğini, onu somut bir yolla saldırımayacağını anlayınca, o şeyi önce dil üzerinden küçültmeye, yıpratmaya çalışır, dille saldırır. Dil, çok kapalı ve dolaylı biçimlerde bile olsa, onu konuşan kişinin rahatsızlığını ve çaresizliğini en sık belli ettiği yerdir. Ve bir insana, bir duruma saygınızı önce dille gösteremezseniz, sonra zaten başka hiçbir şeyle gösteremezsiniz.
...Keşke o kadar basit olsaydı! Yani bir yerde sinsice kötü ameller işleyen kötü insanlar olsaydı ve onları toplumun geri kalanından ayırıp yok etmekle her şey çözülseydi! Ama iyi ve kötüyü ayıran çizgi, her insanın kalbini de ayırır. Ve kalbinin bir parçasını yok etmeye kim razıdır?