Dört öyküden oluşuyor ‘Filedelfiya Hikayeleri’.Bir kasabada geçiyor hikayeler,pastanesinde gizli saklı buluşulan,büyük şehirlere kurtuluş gözüyle bakılan,her sakininin adımları izlenen,bir ayıp yapıldığında ‘cık cık’lanan buna rağmen düğün dernekler,cenazelerde hep beraber eğlenilen-ağlanılan.
.
Aslında hikaye değildi okuduklarım.Daha çok bir romanı anımsatıyordu.Farklı hikayelerde farklı karakter aynı sokaktan geçiyor,Mahmut amcanın evine bakıp dalıp gidiyorlardı.Anlatım ve kurgu yönünden çok başarılı bulduğum bir özellik oldu bu.Bir bütünlük değil de köprüler vardı hikayeler arasında.
.
‘Abim’ başlıklı öykü ise beni çok etkiledi (kısa bir roman olarak dahi düşünülebilir).Ahmet karakteri öyle gizli öyle yakınlık uyandırıcıydı ki..
.
Diğer sevdiğim özellik ise çeşitlilik oldu.’Kötü adamın’ yaptıklarını bir bir anlatması,’boyacı’nın o naifliği (saat detayı gözlerimi yaşartmış olabilir)
.
O yüzden eğer okursanız bilin isterim: sizi sabah serinliğinde bir kitap bekliyor.