Film Arası Dergisi - Sayı 58

Film Arası Dergisi
Mualla Sürer
Mutlu muydu sanatçı? Kim bilir? Bilinen tek şey, yalnızlığıydı. Küçücük bir evin tek odasında kalıyordu. Hastaydı. Kalbi vardı. Zaman zaman soluk almakta güçlük çekerek, dört adımı ardı ardına atamayacak kadar hastaydı, Türk sinemasının ölümsüz Mualla Sürer "Bedia" sı... Ancak çalışması gerekiyordu. Zorunluydu buna. Elinden tutan da yoktu, "Artık sen dinlen ablacığım. Biz sana yardımcı oluruz" diyen de... Çaresizdi. Ama, aç ve muhtaç değildi kimseye. Olmak da istemiyordu. Yaşının 75, kalbinin hasta olmasına aldırmaksızın çalışıp duruyordu. Gururuna yediremiyordu kapısını çalmayan insanların kapısını çalmaya. Film setlerinden çıkmıyordu. Son güne kadar da çıkmadı. Tek gözlü evinin geçimi, kalbini yaşatacak ilaçların parası için film şirketlerinden gelen en küçük teklifleri bile kabul ediyordu. Rol seçecek, düşünecek zamanı yoktu. Yapayalnızdı. Hem de öyle bir yalnızlık ki, Azrail'in karşısında bile. Evinin pencere kenarında yakalamıştı ölüm onu.
Sayfa 43 - Ahmet OlcayKitabı okudu
Türkan Şoray
Sinema dönemin tanığıdır. Toplumdaki değişimler doğal olarak sinemaya yansır. Yıllar önceki Yeşilçam Sineması'nda kadın, çalışmayan, üretmeyen, edilgen kadınlardı. 1980'lerde feminist akımın gelmesiyle kadın hakları konuşulur, tartışılır oldu. Giderek modernleşen toplumda kadın, haklarının bilincine varmaya başladı.
Sayfa 23 - Röp: Gökşen AydemirKitabı okudu
Reklam
Bir Tao hikâyesinde, Chuang Tzu rüyasında bir kelebek olduğunu görür. Uyandığında ise bu rüya onu, hiçbir zaman çözemeyeceği bir soruya yöneltecektir: Chuang Tzu rüyasında kendini bir kelebek olarak mı görmüştür yoksa uyanık olduğunu sandığı şu anda bir kelebeğin rüyasında Chuang Tzu mudur?
Sayfa 54 - Altuğ ArkanKitabı okudu
... Önce bir fotoğraf ile "an" lar sabitlenip kopyalanmaya başlanınca hem gerçeklik algısında hem de insan muhayyilesinde derin değişimlerin kapısı aralanmış oldu. O "an" lar sinema perdesinde hareketlendiğinde gerçeklik algısı kökünden değişti. Lumuire Kardeşler'in ilk sinema gösterisinde filmi izleyen seyircilerin kameraya doğru gelen trenin sinema perdesinden çıkarak kendi üzerlerine geleceklerini sandıkları o panik anından bugüne çok büyük değişimler oldu. Resmin hareket kazanmasının yarattığı büyülenmeyi düşününce, çok boyutlu film gösterilerinin bugünün insanlarını o günlerdeki kadar şaşırtmamasının nedenleri üzerinde düşünmek gerekiyor.
Sayfa 54 - Altuğ ArkanKitabı okudu
... Akad'a (Lütfi Akad) Atıf Yılmaz'ı soran Aydın Sayman, "Atıf Yılmaz köpek balığı gibidir" cevabını alır. İki yönetmen arasında bir kırgınlık olduğu hissine kapılan Sayman'ın şaşkınlığı devam ederken, Lütfi Akad, "Biliyor musun Aydın, köpek balıkları yüzmeden duramaz, batarlar. Atıf da film çekmeden duramaz."
Sayfa 18 - Suat KöçerKitabı okudu