Yok artık. Bir sürü sürpriz son'lu kitap okudum. Çok da severim beyin yakan kurguları. Hiç bu kadar absürt olanına denk gelmemiştim. Bir hinlik var bu işte diye diye devam ettim de bu kadar büyük bir hamle beklemiyordum. Yazar birden sıkılmış yazmaktan sanki, masadaki her şeyi bir naylon poşete doldurup elimize tutturuveriyor. Öyle kalakaldım.
Canını al ama parasını alma. İşte tam olarak böyle bir tip başrolümüz. Gün boyu yediği bedava yemekle, içtiği bedava çayla kendini mutlu eden, küçük hesaplar peşinde koşup, büyük balığı yakalamak umuduyla günlerini geçiren biri.
Kitabın bence eksik hissettiren ve belki de beni sıkan yanı, yüzeysel ve devamlı tekrar eden monoton olaylar. Ama aslında bu gerçek insan hayatının da ta kendisi değil mi?
Hadi ama….
Ne zaman olay sonuca bağlanacak? E bunun sonu ne zaman gelecek ? Diye bekliyorsunuz. Ve her şey tamamlanırken yazar size yandan yandan gülümsüyor…
İlaçların etkisiyle zamanın nasıl geçtiğini, ne yaşadığımı ? Anlayamadığım şu günlerde aklımın sınırlarını tekrar yokladım.
Teşekkürler. *