Hicret’in,yalnızlığın,özlemin,aşkın yoğurduğu bir dimağ olan Halil Cibran şairlik,yazarlık kariyerinin önünde bir ressamdır. Belki de doğaya,insana ve değerlerine bu kadar bağlı ve hassas yaklaşmasında en büyük pay bu yönüne aittir. Fırtınalar adlı eserinde gençlik ve olgunluk dönemine ait eserlerinden bir seçki bulunuyor. Eseleri o kadar yoğun bir Doğu kokusu barındırıyor ki her hecede bu kokuyu çok kolay bir şekilde teneffüs edebiliyorsunuz.Bence Cibran Modern Çağın Hafız’ı,Mevlana’sı. Eserindeki alegorik ikilemler o kadar yerinde ve usturuplu ki zerre kadar sırıtmıyor.Hikayelerinde başvurduğu teşbihleri okurken insan adete kendinden geçiyor. Ulusunun duygu yükünü tanıması ve eserlerinde bu değerleri canhıraş bir şekilde beyan etmesi de bir anlamda Homeros kılıyor onu...