Takma adı "Gorki", yani "Acı" olan ve bu isimle bilenen Aleksey Maksimoviç Peşkov'un acıyı ve acılı insanları anlatan hüzünlü eseri: Fırtınanın Habercisi.
Çoğumuzun gördüğü ve gözümüzü başka bir yere çevirdiğimiz acılı ve hüzünlü insanlar; Gorki'nin bu eserindeki çoğu öyküsünde, kelimelerde can bulmuş.
Bataklığın, fakirliğin, suç mezarlığının içindeki bu insanları günümüzde de hangimiz görmüyoruz ki? Vicdanını öldürmemiş olanlarımız; bu zavallı insanları suç batağından, sefil hayatlarından kurtarmak için ne yapmamız gerektiğine dair birçok düşünce buluyor. Ama çoğu zaman bu düşünceler "yanar yanmaz sönen kıvılcımlar gibi kayboluyor." Sadece üzülmekle, acımakla kalıyor, kendi hayatımıza ve sadece kendi dertlerimize çözümler aramaya devam ediyoruz.
Gorki'nin hikayelerinde sıradan insanlar olduğu kadar tarihi karakterler, masalsı vecizeler, efsaneler, ince anektodlar da yer almakta. Tüm öyküleri sevmeseniz bile içinden en az bir tanesini beğeneceğiniz kanaatindeyim. Klasikler arasında bir eser, iyi okumalar dilerim.