"Sermaye kavramı, emeğin nesnel koşullarının -ve bunlar onun kendi ürünleridir- emek karşısında bir kişilik kazanmaları, ya da aynı şey demek olan, bunların emekçilerinkinden ayrı bir kişiliğin mülkü olarak bulunmaları demektir."
"Ticaret, her yerde ticaretin bir aracı olan değişimin ve değişim-değerinin gelişmesi için bir aracıdır; ya da değişim değerinin aktarımı ticaret olarak adlandırılır - çünkü dolaşım, nasıl ki, ticarette bağımsız bir varlık kazanırsa, para da tüccar topluluğunda aynı şeyi kazanır."
"Toprak üzerindeki mülkiyet, genel olarak, onun organik ürünleri üzerindeki mülkiyeti de içerir. İnsanın kendisi de toprağın organik tamamlayıcısı olarak ve onunla birlikte elegeçirildiğinde, üretimin koşullarından biri olarak elegeçirilmiş olur ve çok geçmeden bütün toplulukların özgün biçimlerini bozan ve değiştiren ve bizzat bunların temeli haline gelen kölelik ve serflik böyle doğar. Bunun sonucu olarak, basit yapı, böylelikle, olumsuz bir biçimde belirlenir."
Mülkiyet, başlangıçta insanın kendi doğal üretim koşullarına kendi mülkü olarak, kendi varlığının ön koşulları olarak davranmasından, bu koşullara insanın kendisinden doğan ön koşulları ve kendi bedeninin uzantısı olarak davranmasından başka bir şey değildir.
Bireyin özel mülkiyeti topluluk aracılığıyla değil, tersine topluluğun ve komünal mülkiyetin varlığıyla, bağımsız öznelerin aracılığıyla yani onların karşılıklı ilişkileri aracılığıyla gerçekleşir.
"Kişinin darda kaldığında kendisini ve bakmakla yükümlü olduklarını satabilmesi, ne yazık ki, genel bir haktı; bu hem kuzeyde, hem Yunanlılarda ve hem de Asya'da geçerliydi. Alacaklının borcunu ödemeyen borçluyu köleleştirmesi ve bu borcu ya onu çalıştırarak ya da şahsını satarak tahsil etmesi, hemen hemen aynı ölçüde yaygındı."
"Burjuva toplumda, emekçi, nesnel olmayan, salt öznel bir biçimde vardır; ama onun karşısında duran şey, şimdi yutmaya çalıştığı ve kendisini yutan hakiki ortak varlık haline gelmiştir."