Herhangi bir fotoğraf bize derhal, belki farkında olmadan şunu hissettirir: Bu olgu binlerce açıdan binlerce şekilde görülebilir ama bu görüntü en imtiyazlı olanı.
Fotoğraf belleğin bir aleti olmaktadır. Bu açıdan fotoğraf ne derece mekanik bir imge olsa da bir şekilde nostaljik ve anılarla ilgili niteliğini de korumaktadır. Fotoğrafın çelişkilerinden biri de budur. Hem zamanı dondurmakta ve zamana karşı gelmekte hem de geçmişe ait bir şey haline gelmektedir. Resim ve çizimde zamanın geçişi hiçbir zaman bu kadar etkili olarak hissedilmez.
"Hiçbir fotoğraf yalnızca güzel ve çirkin ya da gerçek ve özenti olamaz. Fotoğrafçının bu konuları düşünmesi bile gerekmez. Güzel, öznel ve görece bir ölçüttür. Fotoğrafçının güzeli ya da gerçeği araması değil, önemli olan baktığı konunun birçok açıdan nasıl göründüğünü, hangi ışıkta nasıl görünebileceğini önceden kestirmesi ya da sezmesidir."
Tekerleğin, yazının, matbaanın ve fotoğrafın icadı gerçeğe daha yakından bakmak için atılan adımlar gibidir. Aynı zamanda her yeni icat ile gerçeğin anlamı ve temsili tekrar sorgulanmıştır.