... Genel konu kadınların susturulmasıydı, sadece İran'da değil, bütün dünyada: "Ne düşündüğümüzü söylemeye cüret ettiğimiz için hangi dilde bize aptal denmedi ki?.. Bizi tüm dillerde peçeye soktular: Bedende ve düşüncede. Özelde ve kamuda."
Doğu; Batının sömürgeleştirici aklına sunulmuş, ama hep sınır olarak kaldığından sonsuza dek erişilmez kalan Doğu: içinde Batının oluştuğu, ama bu arada bir bölme çizgisi de çizdiği başlangıç gecesi olarak Doğu, Batı olmayan her şeydir; ama Batı ilk hakikatini yine de Doğuda arar.
Modern dünyamız halka açık işkencenin yerine daha az görünür bir cezalandırma sistemi geçirmiştir, bu sistem sanki daha insancıl, daha insaflıymış numarası yapar, fakat aslında tam tersidir. Modern toplum, incelikli fakat aynı zamanda daha sinsi terbiye pratikleri icat etmiştir. Bedeni ve zihni denetleme yöntemleri hapishanelerle sınırlı değildir, bütün topluma nüfuz eder ve askeriyede, okullarda, fabrikalarda, başka işyerlerinde mevcuttur. Dahası, modern toplumun terbiye pratikleri yurttaşlar tarafından içselleştirilmiştir, yurttaşlar kendilerine polislik yapar. Foucault'ya göre, aslında bu modern terbiye pratikleri, delilerin ya da suçluların fiziken cezalandırılığı eski yöntemlere kıyasla özgürlüklerini daha çok kısıtlar. Bunun sebebi, modernlik öncesinde bireylerin en azından, kendilerine yanlış yapıldığını ve insanlık dışı muamele edildiğini düşünme özgürlükleri olmasıdır.
... Genel konu kadınların susturulmasıydı, sadece İran'da değil, bütün dünyada: "Ne düşündüğümüzü söylemeye cüret ettiğimiz için hangi dilde bize aptal denmedi ki?.. Bizi tüm dillerde peçeye soktular: Bedende ve düşüncede. Özelde ve kamuda."
Sessizlik, insanlarla ilişki kurmanın çok ilginç bir yolu olabilir. Sessizliğin, kültürümüzden ne yazık ki kaybettiğimiz şeylerden biri olduğunu düşünüyorum.