Freud, bilinçli zihnin sahip olmadığı bilgi ve anıların belli biçimde bilinçdışında depolandığına dair çeşitli (örneğin rüyalarda) kanıtlar bulmuştur. Ne var ki aynı zamanda, deneyimlere ilişkin anıların, özellikle uzun yıllar öncesine ait olanların, her türlü çarpıtmaya nasıl maruz kaldığını, farklı kaynaklara ait unsurları nasıl bir araya getirip karıştırdıklarını ve tutarlı ve doğru biçimde çok ender olarak bilinçli hatırlandığını da vurgulamıştır, ki bu da son derece önemlidir.
Bu şekilde, Freud’un çocukluktaki cinsel istismarın etkisiyle ilgili anlayışı olduğu kadar bellekle ilgili görüşleri de bugünün bakış açısıyla ahenk içinde görünür. Ancak, görünür düzeydeki kesinlik ve gerçekliklerimizin ardındaki bataklıklara çektiği dikkatlerle, Freud’un “ortaya çıkarılmış anı modası”ndan ziyade postmodernizmin babası olarak kabul edilmesi daha doğru olur.