sizin için bütün zamanların en iyisi olan beş müzisyeni sıralayın. Ya da ressamı. Ya da bilim insanım. Sonra da zaaflarını.
Hı hı. Uyuşturucular olmasa kültürümüz ne durumda olurdu acaba?
Ben söyleyeyim. Zavallı bir bok çuvalı olurdu. Tam bir çelişki.
Yaşlıları anlayabilmek öyle zor ki. Yaşlı adamların
hepsi bana inik balon gibi görünüyor. Onların yüzünde mutluluk da
aynı üzüntü gibi. Buruşuk ve sönük.
Teni sigara külü rengindeyken babanıza bakmak çok zor. Burnuna, yüzüne ve göğsüne sokuşturulmuş onca hastane bokuyla doğru nefes almak için savaş verişini izlemek de.
Ama en zoru acilin bekleme salonlarında uzun uzun beklemek.
Para. Yine. Sig. Gümüşi bok. Şimdi de annem. Bu dünyada kız
olmak sadece parayla ve genital organlarla ilgili bir şey mi? Hayat
sadece dev bir işlemler silsilesi mi?
İnsanların bilmediği bir kız dinginliği vardır. Bir ergen kız durağanlığı. Kıpırtısız bir huzur. Başka bir yerden değil kendi içimizden gelir ve sadece birkaç yıl sürer. Henüz bir kadın olmamaktan gelen bir şey. Özgürce akar ve görünmezdir. Benim ergen kızım dediğiniz fırtınanın merkezidir. Oradayken hakkımızda düşündüğünüz salakça şeylerin hiçbiri bizi rahatsız edemez. Seslerimiz yağmur gibidir. Sakinizdir. Huzurlu. Bir daha asla sahip olamayacağımız kadar kusursuz saçlarımız ve tenimizle. Havva'nın Kızları.