Frida bir anlamda, fırfırlar ve büzgülerle süslenmiş, şekerler ve sürprizlerle doldurulmuş ama kaderinde ezilmek olan bir Meksika pinatası gibiydi. Tıpkı, gözleri bağlanmış çocukların bir süpürge sopasını pinataya doğru sallamaları gibi, hayat da Frida’ya darbe üstüne darbe indirmişti.