Hikâye ve romanlarıyla tanınan Cengiz Aytmatov, bir tiyatro oyunuyla karşımıza çıkıyor bu kez. Çok yönlülüğüyle dikkat çeken bu eserin dar alanında, savaş sırasında arkadaşlarını ihbar ederek sürgüne gönderilmesine neden olan kişiler arasındaki dostluk, hak, adalet, güven, sevgi gibi duygular sorgulanır. Daha geniş alanında ise insanoğlunun saflığı, toplumdaki konumu, toplum ve zaman önündeki sorumluluğu gibi meseleler etrafında tartışılır ve sanata dair çok çeşitli sorulara yanıt aranır. Sürgüne gönderilen ve bunun sonucunda yeteneğinden olan arkadaşları Sabur’un vaktiyle sorduğu soru, eserin de temel sorusudur aslında: İnsan nasıl insan olmalıdır?
104 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Çok aşırı spoiler içerir(!)
100 syf.
6/10 puan verdi
İki yazarın birlik olup kaleme aldıkları bir tiyatro oyunu. Herkes Aytmatov'un tek başına yazdığını düşünebilir fakat ben Muhammedcanov'un yazmış olabileceğini düşünüyorum; ünlü bir yazarın adının geçmesiyle kendisinin de popüler bir yazar olabileceğini düşünmüş olabilir. Tâbi benimkisi zann ve zannlar büyük oranda yanılgıdır; kanmamak lazım. Allah'a inancı olmayan arkadaş grubunun -uzun zaman sonra- Fuji dağında kamp kurup sohbet etmelerine tanık oluyoruz. Sohbet esnasında öğretmenleri geliyor, o da eşlik ediyor sohbete ve orada bulunmayan arkadaşları hakkında tartışmaya başlıyorlar. Arkadaşlarının hayatlarını kaydırmış insanların Fuji dağında kamp kurması hayra neden olur mu? Olmaz tâbi. Evine giden öğretmenlerini uğurladıktan sonra tepeden aşağı taş atıyorlar ve çobanın karısını öldürdüklerinden habersiz uyuyorlar. Sonra sabah olunca orman işçisi geliyor, "beni polis gönderdi, biz gelene kadar onlar bir yere ayrılmasın, savcıyı çağırmaya gideceğim. Beni de şehre giderken yolumdan çevirdiler." diyor. Afrika'nın en ilkel kabilesindeki polisler bile böyle yapmaz da neyse... "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste diyeyim." Her biri egoist olan bu arkadaşlar da dağılıp kaçıyorlar. İki kişi kalıyor kamp kurulan yerde... Olayın örgüsü böyle.. Yazar bitsin de nasıl bittiğinin önemi yok demiş bence. Sizde atlaya atlaya okuyun da nasıl biterse bitsin kitap. Kısaca: kamp kuruyorlar sonra sohbet muhabbet, bolca isyan küfür derken gece bir kadını bilmeden öldürüp sabahta kaçışıyorlar.:))) Keyifli okumalar dilerim.
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 2021558 okunma
Fuji - Yama / Cengiz AYTMATOV
104 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Fuji-Yama Cengiz Aytmatov'un tiyatro türündeki eserlerinden... Aslında iki eserinden biri demek daha doğru olur. Sokrat'ı Anma Gecesi de vardı diye hatırlıyorum. Yine incelememe eserin ismi ile başlamak istiyorum. Fuji-Yama Japonya'da kutsallığına inanılan yüksek bir dağ. İnanışa göre, oraya çıkmak manevi bir anlam ifade ediyor. Eserde yer alan kahramanlar da oraya çıkıp birbirleriyle ortak geçmişleri hakkında konuşuyorlar, bu konuşma aslında bir nevi iç hesaplaşma niteliğinde. Geriye dönerek baktıkları o hatıralarda dönemin özelliklerini, Sovyetlerin uyguladıkları politikaları, Sovyet tipi insan yetiştirme çalışmalarını rahatlıkla görebiliyoruz. Cengiz Aytmatov'un diğer eserleri gibi okunası bir eser olduğunu düşünüyorum. Kahraman psikolojileri, tarihe bakış açısı ve birçok özelliğiyle okuru kendine çekiyor. Tiyatro olması nedeniyle okurken çabuk akıyor ve bir çırpıda bitiyor. Keyifle okunması temennisiyle...
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 2017558 okunma
100 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Savaş dönemin ruhu ve sonucunda insan psikolojisi üzerinde bireylerin birbirlerine yabancılaşmasının işlendiği bu tiyatro esintisi veren hikâye okuyucuda derin bir etki bırakacaktır. Yazarın bu kitabında karakterler arası içsel yolculuğu, vicdan ve ahlakı, arkadaşlık bağını, geçmişle hesaplaşma konularını işlerken hüzünlü bir ortamda tartışma havasında okuyucuya sunuyor. Yazar bu kitabında özellikle daha yoğun bir vicdan ve ahlak meselesi üzerinde duruyor. Dili oldukça sade anca anlam olarak derin olan bu eserde, vicdan ve ahlak, insanlık değerleri, geçmişle yüzleşme, duygusal bağ temaları işleniyor. Bu kitabı okurken aklınızı şu soru gelecektir: ‘’İnsan olmak ne demektir?’’ Bu sorunun cevabı arıyorsanız kitapta 74ncü sayfada bulacaksınız. ‘’Hayır, bitmez bir tartışmadır bu. İnsan nasıl insan olmalıdır Savaşta bile aynı tartışma: İnsan nasıl insan olmalıdır? Zafer çığlıklarında aynı tartışma İnsan nasıl insan olmalıdır? Ecel çığlıklarında aynı tartışma. Keyifli okumalar dilerim…
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 2021558 okunma
FUJİYAMA'DA KENDİNİ KEŞFETMEK
104 syf.
·
Puan vermedi
(Bu inceleme kitabın içeriğine dair bilgi içerir!) İnsan bazen hayat karşısında kendisini bir suyun akışına kapılmışçasına çaresiz hisseder. Suyun yönünü değiştirmek mümkün olmadığı gibi sürüklenmek
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 2017558 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
Yıllar önce okuduğum bu eseri tekrar okudum. Öncelikle yayınevinin bir eksikliğini gidermek isterim. Fuji-Yama için bir Aytmatov eseridir denmiş lakin gerçekte öyle değil. Kaltay Muhammedcanov ile Cengiz Aytmatov'un beraber kaleme aldıkları bir eserdir. Hatta eserin daha önceki basımını yapan Cem Yayınları bunu o şekilde yazmışken Nora’nın Muhammedcanov’dan söz etmemesi yanlış olmuş… Gelgelelim Fuji Yama bir tiyatro eseridir. Fuji Dağı Japonya’da bulunan ve Budistlerce kutsal sayılıp, bir bakıma içlerini döküp, günahlarından arındıkları bir dağdır. Yazarlar burada şahane bir alegori kullanmışlardır. Çünkü Fuji Yama dedikleri bu dağda onlar da bir nevi günah çıkaracaklardır. Eser, yıllar sonra bir araya gelen okul arkadaşlarının, o yıllarda aralarında olan ama askerlik döneminde bir ihbar yüzünden hem hayatı kararan hem de o ortamdan uzak kalan Sabur adlı arkadaşlarını anarken, bir taraftan vicdan, ahlak, insanlık, dostluk, adalet gibi konulardaki muhasebelerini işliyor. Bunu yaparken geçmişe gidiyorlar ve hayat muhasebelerini yapıyorlar. Harika bir final tasarlanmıştır. Çok zekicedir. Geçtiğimiz aylarda gösterime giren Cebimdeki Yabancı filmi, bir çok bakımdan Fuji-Yama’yı hatırlattı bana. Belki de özgün senaryoda buradan bir esinlenme vardır.
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 2017558 okunma
97 syf.
8/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
"Kim sattı ulan Sabur'u?" Cengiz Aytmatov tiyatro türündeki bu kısa kitabında bize ahlak, birey, toplum ve birçok konuda birçok mesaj veriyor. Fakat kitap bittikten sonra ve hala benim aklımda ki tek soru bu, Sabur'u kimin sattığı. Aytmatov her zamanki gibi sonunu yarım bıraktı ama bu sefer bunun başka sebebi de var gibi. Eğer benim gibi bir suçluyu arıyorsanız, Aytmatov baba diyor ki "Arama kardeşim hepsi suçlu". Evet hepimiz suçluyuz, Ceza hukukunda iştirak müessesi vardır sadece suçu oluşturan fiili gerçekleştiren kişi suçlu olmaz, onu azmettiren de yardımcı olan da, suçu bilip susan da, müdahale etmeyen de suçludur. Aytmatov'da bunu anlatıyor bize. Bir başınızı kaldırıp etrafınıza bakın Sabur gibi, haksızlığa uğramış, zulme uğramış, hayatı mahvedilmiş kişiler var ya işte onların suçlusu biziz de aynı zamanda susuyoruz çünkü. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Son olarak birkaç cümlede olsa bütün okuduğum kitaplara inceleme yazan ben bu kitap için yazmak istemedim, çünkü bu kitapla ilgili yazılmış ve bundan sonra da daha iyisi yazılamayacak bir inceleme var zaten #29950253 ama Cengiz Aytmatov okuma etkinliği #28739532 nedeniyle okuduğum için bu kitabı bu incelemeyi de yapmış bulundum. Hoşçakalın, Aytmatov'la kalın.
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 2017558 okunma
97 syf.
·
Puan vermedi
Fuji-Yama
Fuji-Yama
Cengiz Aytmatov
Cengiz Aytmatov
Hikâye ve romanlarıyla tanınan Cengiz Aytmatov, bir tiyatro oyunuyla karşımıza çıkıyor bu kez. Çok yönlülüğüyle dikkat çeken bu eserin dar alanında, savaş sırasında arkadaşlarını ihbar ederek sürgüne gönderilmesine neden olan kişiler arasındaki dostluk, hak, adalet, güven, sevgi gibi duygular sorgulanır. Daha geniş alanında ise insanoğlunun saflığı, toplumdaki konumu, toplum ve zaman önündeki sorumluluğu gibi meseleler etrafında tartışılır ve sanata dair çok çeşitli sorulara yanıt aranır. Cengiz Aytmatov, Kaltay Muhammedcanov ile birlikte kaleme aldığı tiyatro oyunu Fuji-Yama’da “insan olma meselesi”ne dair güçlü ve sarsıcı sorular üzerine düşünmeye davet ediyor bizi. Adalet, hak, güven, sevgi ve dostluk gibi kavramların sorgulandığı Fuji-Yama ile hem kendileri hem de birbirleriyle yüzleşen bir arkadaş grubunun “insan” olmaya dair içsel arayışına ortak olurken Sabur’un vaktiyle dile getirdiği soruyu bir kez de biz soruyoruz kendimize: İnsan, nasıl bir insan olmalıdır?
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 2021558 okunma
100 syf.
8/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
İnsan, nasıl bir insan olmalıdır? Adalet, hak, güven, sevgi ve dostluk gibi kavramların sorgulandığı Fuji-Yama ile hem kendilerini hem de birbirleriyle yüzleşen bir arkadaş grubunun "insan" olmaya dair içsel arayışına ortak olurken Sabur'un vaktiyle dile getirdiği soruyu bir kez de biz soruyoruz kendimize : İnsan, nasıl bir insan olmalıdır? Kitap okurken beni çok düşündürdü. İnsanın görüşlerini farklı bakış açılarıyla çok güzel anlatıyor. İnsanın var olma kaygısını, varlığını dayandırdığı hakikatleri görebiliyoruz. Kitabı bitirdiğimde zihnimde yankılanan ayet: "Şu bir gerçek ki insanoğlu çok zalim, çok nankördür!"
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Ketebe Yayınları · 2021558 okunma
Fuji-Yama
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cengiz Aytmatov;bambaşka bir dünyadır o benim için.Onu okurken zaman,mekan kaybolur bende.Bu kitabında da öyle oldu ama bu sanki daha çok dokundu içimde bir yerlere.Bir suç var bu kitapta hepimizin hayatında olduğu gibi.Bir yaşarken ruhunun ölmesinin suçu bir de gerçek ölümün suçu...Böyle kitaplarda genelde şüpheliler vardır ve yazar birinin katil,suçlu olduğunu gizliden size belli eder.Ama ben bu kitapta hiç hissetmedim bunu.Sanki kimse suçlu değil ama aslında hepsi suçlu! İlk kitap incelemem inşallah olmuştur :)
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 2017558 okunma
Fuji-Yama
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Evet Cengiz Aytmatov serüvenimin sonuna gelmiş bulunmaktayım. Sonuna gelmeden önce araştırdım acaba başka bir eseri var mı diye bir kaç tane gözüme çarptı ama onlarında baskısını bulamadım. Şuan
Fuji-Yama
Fuji-YamaCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 2017558 okunma

Yazar Hakkında

Cengiz Aytmatov
Cengiz AytmatovYazar · 68 kitap
Bu metin tt dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Cengiz Aytmatov, (Kırgızca: Чыңгыз Айтматов (Çıňğız Aytmatov), Rusça: Чингиз Торекулович Айтматов) (d. 12 Aralık 1928, Kırgızistan - ö. 10 Haziran 2008, Almanya). Ünlü Kırgız Türkü edebiyatçı, gazeteci, çevirmen ve siyasetçi. 12 Aralık 1928 tarihinde Kuzeybatı Kırgızistan'daki Talas eyaletinin Şeker köyünde doğdu. Babası Torekul Aytmatov, Sovyet Kırgızistanı'nda seçkin devlet adamı idi, ancak 1937'de tutuklandı ve 1938'de kurşuna dizildi. Tatar kızı olan annesi Nagima Hamziyevna Abdulvaliyeva tiyatro aktrisiydi. Adı, Cengiz Han'dan esinlenerek konulmuştur. Gençliği sıkıntılı bir döneme denk gelmişti. O dönemde zaten yeni yerleşmeye başlayan siyasî sistemle, bir de savaşla mücadele etmek zorundaydı. Çok genç yaşta çalışmaya başladı; çünkü II. Dünya Savaşının SSCB üzerindeki etkileri gençleri de etkiliyordu, yetişkinler savaşta olduklarından, gençlere büyük iş düşüyordu. On dört yaşında köyündeki sekreterliğe girdi. Burada tarım makinelerinin sayımı, vergi tahsildarlığı gibi işlerde çalıştı. Köyünden, Kazakistan'a giderek Cambul Veterinerlik Teknik Okulu'nda okudu. Daha sonra şimdiki Kırgızistan'ın başkenti olan Bişkek'e giderek burada Frunze Tarım Enstitüsü'nde öğrenimine devam etti. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü'ne geçti ve 1956 ile 1958 yılları arasında Moskova'da okudu. Yazmaya bu yıllarda Pravda gazetesinde başladı. Yazdığı eserleriyle üne kavuştu ve 1957 yılında Sovyet Yazarlar Birliği'ne üye kabul edildi. 1963'te Lenin Ödülü'nü aldı. Eserleri yüz elliyi aşkın dile tercüme edildi. 1990-1994 yıllarında Sovyetler Birliği'ni ve Rusya Federasyonu'nu, sonra ise 2008 yılına kadar Kırgızistan Cumhuriyeti'ni büyükelçi olarak temsil etti. Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel romanının film çekimleri için gittiği Rusya'nın Tataristan Cumhuriyeti'nin başkenti Kazan'da 16 Mayıs 2008'de rahatsızlandı ve böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi için Almanya'ya getirildi. Almanya'nın Nürnberg kentindeki Klinikum Nord'da tedavi gören Cengiz Aytmatov, komaya girdi.10 Haziran 2008 tarihinde Nürnberg'de hayatını yitirdi.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.