16 Mart 2020 tarihinin 02:50 saatinde okumaya başladığımız eseri, tam 220. günün sonunda nihayete erdirdik.
Eserin her bir sayfasıyla tekamüle şahit olduk, sırları keşfettik ve seyrimizde yol aldık.
Gerek dinlenmek, gerek desteklemek, gerekse anlattılanları sindirmek için bu eserle birlikte tam 18 eserin tedrisatından geçtik.
Eserin neticesi olarak, çeşitli hikmetler dimağımıza nimet oldu, dimağımızdan çeşitli söz, şiir, deneme, öykü ve makale sudur etti. Biz de tüm bu armağanlara mukabele ettik ve eserin değerlendirmesinde her birini itiraf ettik.
Dile kolay; ömrümüzün tam 220 günü bu eserle geçti. Öyle görünüyor ki bundan sonrası da bu eserle geçecek...
...
Eserin bu tercümesi, bütün tercümelerinin arasında en yalın türkçeye ve en sade üsluba sahip olanı. Her ne kadar müterciminin akademik donanımı Ahmet Avni Konuk, Ebu Âlâ Afifi yahut Ekrem Demirli seviyesinde olmasa da; kemalinin yeterince yüksek olduğuna şahit olduk.
...
Eser, malumunuz İbn Arabi’nin zirvesi. Bunu kendisi de eserinde bir çok kez vurguluyor. Biz buna ek olarak ifade etmeliyiz ki, bu eser tasavvuf felsefesinin de zirvesidir.
Bizde tecelli eden hikmete göre, temeline sevgiyi almayan hiç bir yol, mistik bir anlayış sunamaz insana. Bu yol, ne kadar teslim olmayı gerektiriyorsa, o kadar da akıl yürütmeyi gerektirir.
Dolayısıyla, ibn arabiyi anlamaya “bir üstada diz kırıp üstadın şerh etmesini kulak kabartmak” yetmez. Anlayıcı olarak önce gönlü arıtmalı, sonra arınan bu gönlü akıl ile parlatmalıdır insan. Böylece açığa çıkan sembolik akıl, aşikar ederecektir sırları.
...
Felasifenin dilinden konuşmak icap ederse
denilmelidir ki; çok yönlü anlatıma sahip olan bu eser, çok yönlü bir okuyucuya hitap eder. Bu hitabıyla, muhataba bir ömür sürecek temeller ve kalıplar kazandırır ki bunlar da bir çok müşkilin otomat cevabıdır. Bu sebeple dogmalarını din edinmiş okuyucu kadar septisizmi Tanrı edinmiş zihine de bulunmaz bir hint kumaşıdır.
...
Hasılı kelam; “Her ben sahibi, sorularını -en azından bir müddet- bu merada gütmelidir. Ve meranın sunduğu her bir nimet ile kendini yenilemelidir.”
Saygı ve sevgiyle.