En Eski Metnin Tıpkı Basımı ve Tahkikli Neşri

Füsusu'l-Hikem

Muhyiddin İbn Arabi
Büyük bilge Muhyiddin İbn Arabi'nin Muhteşem eseri Füsusu'l Hikem'in orijinal nüshası, tahkikiyle beraber Prof. Dr. Mahmud Erol KILIÇ ve Doç. Dr. Abdurrahim ALKIŞ tarafından titiz bir çalışmayla yayına hazırlandı. Bu çalışmanın önemi şimdiye kadarki neşirlerin kullanmadığı en eski nüsha sayılan Konevi nüshasına dayanıyor olması. Üç dilde yazılan önsözler, tıpkıbasım ve tahkikli metin bölümlerinden oluşan eser Litera Yayıncılık Tarafından neşre hazırlandı.
414 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

330 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
220 günde okudu
16 Mart 2020 tarihinin 02:50 saatinde okumaya başladığımız eseri, tam 220. günün sonunda nihayete erdirdik. Eserin her bir sayfasıyla tekamüle şahit olduk, sırları keşfettik ve seyrimizde yol aldık.Gerek dinlenmek, gerek desteklemek, gerekse anlattılanları sindirmek için bu eserle birlikte tam 18 eserin tedrisatından geçtik. Eserin tedrisatından
Günümüz İnsanına Fususu'l-Hikem
Günümüz İnsanına Fususu'l-HikemMuhyiddin İbn Arabi · İnsan Yayınları · 20171,105 okunma
568 syf.
10/10 puan verdi
1 mürekkep 1001 renk
Okuyucunun hem aklına hem de kalbine fısıldayan bir eserdir. Eserdeki sözleri dinliyor oluşunuz, işiteceğiniz anlamına gelmez. İşitiyor oluşunuz da, aynı resmi gördüğümüz anlamına gelmez. Bir mürekkeple yazılmış olsa da, binbir farklı sesle tınlar. Sen ona nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar. Uzun lafın kısası, eser hakkında fikir sahibi olmak
Fususu'l Hikem
Fususu'l HikemMuhyiddin İbn Arabi · Alfa Yayınları · 20191,105 okunma
536 syf.
·
Puan vermedi
Ilahiyat Fakultesindeki degerli bir hocanın okumamı caiz bulmadığı kitap..Tasavvuf,ışığı maddeye bağlanmış gönüllere ulaşmayan bir ilimdir.Görmek isterseniz görebilirsiniz ancak.İbadetin sevgiliyle hemhal olma halinin tadına eremeyenler,nereme ne girerse oruc bozulur 17saat bosa gider hesabiyla tasavvufun sırrına eremezler.Okuyun alacaklarınız varsa o size ulaşır zaten..
Fususu'l Hikem
Fususu'l HikemMuhyiddin İbn Arabi · Kabalcı Yayınevi · 20131,105 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Vahdeti Vücud düşüncesinde olan İbn Arabi'nin, tasavvufi okumalara yeni başlayanlar için tehlikeli olduğunu düşündüğüm kitabıdır -ki İbn Arabi kendi düşünce sistemi yüzünden bir kesim tarafından tekfir de edilmiştir-. Kitapta 25 peygamberin her birinin hikmetleri, tecelliler bakımından neye tekabül ettiği, bugüne kadar alışık olmadığımız biçimde ele alınmıştır. Şerhi yapılmış bir eserdir, içeriği ağır olduğundan ben bu şerhlerin okunması taraftarıyım.
Füsusu'l Hikem
Füsusu'l HikemMuhyiddin İbn Arabi · Sufi Kitap Yayınları · 20171,105 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Varlıkların tümü kuşkusuz ki hayaldir. Ama gerçekte olanlar da Hakk'tir. Bunu anlayıp çözen kişi gerçeğin sırrına ermiştir.. ..özü ve benliği gereği en yüce olan varlık ancak O' dur.
Füsusu'l Hikem
Füsusu'l HikemMuhyiddin İbn Arabi · Sufi Kitap Yayınları · 20171,105 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Allah duasında ısrar edenleri sever.
Sûfîlerin bilgi ve varlık görüşünün zirvesidir. Bu eser, bir şerh geleneğinin merkezini oluşturur ve tasavvufun seyrini kendisinden sonra büyük oranda etkilemiştir.
Füsusu'l Hikem
Füsusu'l HikemMuhyiddin İbn Arabi · Sufi Kitap Yayınları · 20171,105 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
·
17 günde okudu
Fusûsu'l-Hikem, Muhyiddin-i Arabî'nin Hicri 627 yılında Şam'da bulunduğu sıralarda bir gece görmüş olduğu bir rüyanın ilhamıyla yazılmış, bilinen mânâda bir tasavvuf kitabı olmaktan öte hakkındaki tartışmaların bugün de devam ettiği bir baş yapıttır. Kitabın asıl gayesi halkın bazı yüce hakîkâtlerle aydınlatılmasıdır... Fusûsu'l-Hikem her nebiye bir hikmet verilmiş olduğunu ve 27 peygamberin ayrı bir hikmeti temsil ettiklerini beyanla eseri, 27 Fas'a ayırıyor ve bu hikmetlerin izahı sırasında Vahdet-i Vücud zaviyesinden her nebinin temsil ettiği hikmetin izah ve tahliline girişiyor. Dipnot: Biz İbnu'l Arabi'nin Allah dostu olduğuna hüsnü zan edenlerdeniz lâkin Vahdet-i Vücûd düşüncesinin taklidini câiz görmeyen İmam-ı Rabbani'nin görüşünü benimsemekteyiz...
Fususu'l Hikem
Fususu'l HikemMuhyiddin İbn Arabi · Ataç Yayınları · 20091,105 okunma
·
Puan vermedi
Diğer adıyla ''Hikmetlerin Özü'' ; Benim gibi Tasavvuf Edebiyatına ilginiz varsa mutlaka göz gezdirmelisiniz bu minvalde baş yapıtlardandır fakat öncelikle giriş olarak içerdiği kelimeleri ve daha öncesinde tasavvufa dair bir çok şeyi bilmekte fayda var çünkü zahiren okuyup anlaşılması zordur.Muhtemelen ilk okuyuşta şirk koşulduğunu bile düşünebilirsiniz.Beni buna sürükleyenlerden birisi kitapta geçip Kuran'da geçmeyen Peygamberler,miraca yükseliş vb.. Yazar, Şeyhü'l Ekber olarak da bilinen İbn Arabi'dir.Okuduktan sonra ne okuduğunu kavrayabilmek için birkaç cilt şerh okumakda fayda var :) İyi okumalar.
Füsusu'l Hikem
Füsusu'l HikemMuhyiddin İbn Arabi · Sufi Kitap Yayınları · 20171,105 okunma
330 syf.
·
Puan vermedi
keyifli okumalar.
İslam düşünce geleneğinin önemli isimlerinden Muhyiddin İbn Arabi tarafından yazılan bu eser önemli ve etkili bir kaynaktır. İbn Arabi'nin mistik felsefesini ve derin manevi görüşlerini içeren bu eser, günümüz insanına da ışık tutacak önemli bir kaynaktır.Fususu'l-Hikem, Arapça'da "hikmetlerin faslı" anlamına gelir ve eser, birçok hikmet dolu bölümden oluşur. İbn Arabi, eserde evrenin işleyişi, insanın varoluşu ve manevi yolculuğu gibi konuları ele alırken, derin felsefi analizler ve mistik yorumlar sunar. Eser, günümüz insanının ruhsal ve manevi açıdan derinlemesine anlamlandırabileceği evrensel mesajlar içerir. İbn Arabi'nin insanın iç dünyasına ve Allah ile olan ilişkisine dair derin kavrayışı, modern okuyucular için de büyük bir ilham kaynağı olabilir.Fususu'l-Hikem, sadece İslam dünyasının değil, tüm dünya görüşlerinin anlamlandırılmasına katkı sağlayacak bir eserdir. İbn Arabi'nin derinlikli düşünceleri ve manevi bakış açısı, günümüz insanının ruhsal yolculuğunda rehberlik edebilecek niteliktedir.
Günümüz İnsanına Fususu'l-Hikem
Günümüz İnsanına Fususu'l-HikemMuhyiddin İbn Arabi · İnsan Yayınları · 20171,105 okunma
536 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Emrin bütünü O'ndan başladığı gibi [yine] O'na döner.
hikem, hikmetler, peygamberlerin varoluş hikmetleridir. biraz, peygamberler geldikçe insanlığımızın tamamlandığının tarihi gibidir. tasavvuf edebiyatının başyapıtlarından biridir, giriş için bazı temel kavramları tüketmek adına bir iki kitap devirdikten sonra okunması daha uygundur.
Fususu'l Hikem
Fususu'l HikemMuhyiddin İbn Arabi · Kabalcı Yayınevi · 20131,105 okunma

Yazar Hakkında

Muhyiddin İbn Arabi
Muhyiddin İbn ArabiYazar · 166 kitap
Muhyiddin İbnü'l-Arabî (Arapça: مُحِي اَلدِّينْ اِبْنُ الْعَرَبِي; d. 28 Temmuz 1165 - 10 Kasım 1240) ya da tam adıyla Muhyiddîn Muhammed bin Ali bin Muhammed el-Arabî el-Hâtimî et-Tâî (Arapça: أَبُو عَبْدُ الله مُحَمَّدْ بِنْ عَلِي بِنْ مُحَمَّدْ بِنْ اَلْعَرَبِي اَلحَاتَمِي اَلطَّائِي), ünlü İslâm düşünürü, mutasavvıf, yazar ve şair. Şeyhü'l Ekber unvanı ile de bilinir. Muhyiddin İbn-i Arabi, Muvahhidun döneminde Mursiye (Murcia), İspanya’da doğdu. Bilinmeyen bir sebeple 8 yaşında ailesiyle birlikte İşbiliye’ye (bugünkü Sevilla) geldi (muhtemelen babasının memuriyeti nedeniyle). Ailesi Arap Tayy kabilesine mensuptu. Yakın cedleri hakkında fazla bir şey bilinmiyorsa da, anne ve baba tarafından nüfuz ve itibar sahibi kimseler olduğu anlaşılıyor. Akrabaları arasında tasavvufî bilgilere sahip kimseler vardı. İlk tahsilini bu şehirde yaptı, uzun bir süre burada kaldı. Çocuk yaşlarında 'Ahmed İbnu’l-Esirî' adında genç bir Sufi ile arkadaş oldu. Hakkındaki kayıtlara göre İbnu'l-Arabî, bu tahsil sırasında bir aralık Halvet'e çekilen İbnu'l-Arabi, halvetinden keşf yoluyla edindiği çeşitli bilgilerle çıkmıştır. Endülüs'de bir süre daha kaldıktan sonra, seyahate çıktı. Şam, Bağdad ve Mekke'ye giderek orada bulunan tanınmış alim ve şeyhlerle görüştü. 1182'de İbn-i Rüşd ile görüştü. Bu görüşmeyi eserinde anlatır. Bu İbnu Rüşd’ün bilgi'nin akıl yolu'yla elde edileceğini söylemesiyle meşhur olduğu yıllardır. 17 yaşındaki genç Muhyiddin gerçek bilgi'nin sadece aklımızdan gelmediğine, böyle bir bilginin daha çok ilham ve keşf yoluyla elde edilebileceğine inanmıştı. Bu senelerde 'Şekkaz' isminde bir şeyh'le tanıştı. Bu zat küçük yaşlardan itibaren ibadete başlayan, Allah korkusu taşıyan, hayatında bir kerecik olsun ‘ben’ dememiş olan ve uzun uzun secde eden bir kimsedir. Muhyiddin o ölene kadar onunla sohbete devam etti. 1182-1183'de İşbiliyye’ye bağlı Haniyye’de 'Lahmî' isimli bir şeyhden, bu zatın adını taşıyan bir mescidde Kur'an dersi aldı. 1184-1185'de 'Ureynî' isimli bir şeyh’le tanıştı. Eserlerinde Ondan ilk hocam diye bahseder, çok faydalandığını söyler. 'Ureynî', Ubudiyet [kulluk] meselesinde derin bir bilgiye sahipti. Bu yıllar'da 'Martili' adlı bir şeyhten de istifade etti. Ureynî O’na:’Sadece Allah’a bak’ derken Martilî‘Sadece Nefsine bak, nefsin hususunda dikkatli ol, ona uyma’ diye öğüt vermişti. Martilî’ye bu zıt önerilerin içyüzünü sordu. Bu zat, kendi nasihatinin doğruluğunda ısrar edecek yerde, ‘Oğlum, 'Ureynî'’nin gösterdiği yol, doğru yolun ta kendisidir. Ona uyman lazım. Biz ikimiz de, kendi halimizin gerekli kıldığı yolu sana göstermişizdir’ dedi. Bu yıllar'da İşbiliyye’de Kordovalı Fatma adında yaşlı bir kadına (tanıştıklarında 96 yaşındadır) 14 sene hizmet etti. Bu kadın, erkek ve kadınlar arasında müttaki ve mütevekkile olarak temayüz etmişti. Çok iyi bir kimseyle evliydi. Yüzünün İbn Arabi'nin bakmaktan utanacağı kadar güzel olduğu söylenir. 1189'da Ebu Abdullah Muhammed eş-Şerefî adında biriyle tanıştı. Kendisi doğu İşbiliyye’li olup, Hatve ehlindendi. Beş vakit namazını Addis Camii'nde kılan bu zatın ibadete aşırı düşkünlüğünden namaz kılmaktan ayaklarının şiştiği söylenir. Arabi, İşbiliyye’deyken (1190) hastalanıp okuma kabiliyyet'ini kaybetti. İki yıl bu halde kaldıktan sonra 589'da (Hicri) Sebte Şehri'ne giderek orada ahlak makamına erdiğini söylediği İbnu Cübeyr ile tanıştı. Bir süre sonra İşbiliyye’ye döndü. Aynı yıl Tlemsen’e geldi. Burada Ebu Medyen (ö.594)[1] hakkında gördüğü bir rüyayı anlatacaktır. 1196'da Fas’a gitti. Orada yaptığı Seyahatler sırasında büyük şöhret kazandı. 1198'de tekrar Endülüs’e geçti. Gırnata Şehri dolaylarındaki Bağa kasabasında Şekkaz isimli bir şeyhi ziyaret etti. Onun Tasavvuf yolu'nda karşılaştığı en yüce kimse olduğunu söyler. 1199-1200'de İlk defa Hac için Mekke’ye gitti. Orada [el-Kassar] (Yunus ibnu Ebi’l-Hüseyin el-Haşimi el-Abbasi el-Kassar) isimli bir şahıs'la sohbet etti. Hac’dan sonra Mağrib’de, oradan da Ebu Medyen’in şehri olan Becaye'de bulundu. Bir süre sonra tekrar Mekke’ye geldi ve "Ruhu’l-Quds", "Tacu'r-Rasul" adlı eserler'ini yazdı. 1204'de Medine, Musul, Bağdad'da bulundu. Musul'da, "et-Tenezzülatu'l-Musuliyye" yi yazdı. Musul’dan ayrıldıktan sonra Konya’ya geldi. Orada tanıştığı Sadreddin Konevî’nin dul annesi ile evlendi. Konya’da iken "Risaletü’l-Envar" ı yazdı. Selçuk Meliki tarafından hürmet ve ikram gördü. Sonra Mısır’a geçti. Orada Futuhat-ı Mekkiye'deki sözlerinden ötürü Mısır uleması tarafından hakkında verilen idam fetvasıyla yüzyüze gelince gizlice oradan kaçtı.Tekrar Mekke’ye geldi ve burada bir süre kaldı. Bağdad ve Halep’de bir süre dolaştıktan sonra 612/1215 de tekrar Konya’ya geldi. 617 de Şam’a yerleşti. Zaman zaman civar şehirlere seyahatler yaptı.Şam'da kendisinin Fütuhat'tan sonra en büyük eseri olarak kabul edilen Fusus'u kaleme aldı(627/1230). İbn Arabi bu eseri rüya'sında Peygamber'den ümmetine aktarmak üzere aldığını belirtir. 638 de 22 R.Evvel’de (1240) Şam'da öldü. Kabri Şam şehri dışında Kasiyun dağı eteğindedir. 1516 yılında I. Selim, Şam’ı Osmanlı toprağı yaptığında oraya türbe, camii ve imaret inşa ettirdi. Medfun bulunduğu türbenin kubbesinde -İbn Arabi'nin kendisine ait olduğu iddia edilen- 'bütün yüzyıllar yetişdirdikleri büyük insanlarla tanınır, benden sonraki yüzyıllar benimle anılacak' mealindeki bir beyit yazılıdır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.